Bir şarkının ya da albümün fazla dinlenmesi onu çok mu kıymetli yapar dersiniz? Yapabilir tabii ki ama her zaman keşfedilmemiş bir hazine gibi bir kenarda duran şarkılar da er ya da geç ilgimi çekmeyi başarmıştır. İnsan -kendince bakir- böyle şarkılara ulaşınca bir başka mutlu oluyor.
Aslında milyonlarca şarkı arasında bazı şarkıların arka planda kalmasını normal karşılayabiliriz. Böyle bir duruma düşmek için haliyle çeşitliliğin çok olması, belki şarkının bahtsızlığı ya da medya tarafından şişirilmemiş olmak yeterli olabilir. Bir de işin şu yönü var ki; şarkıların popülaritesinde kliplerin önemi. Öyle kötü sesler, öyle kötü şarkılar var ki ama sırf kliple işi götürüyorlar. Ancak konu müzikse elbette ki klipten önce sese bakmak gerekir. Öyleyse başlıyoruz.
- Sinan Akçıl&Ferah Zeydan – Okyanus (dinlemek için tıkla)
Sene 2015. Bazıları tarafından “boru sesli” olarak nitelendirilen Sinan Akçıl’ın 6. albümü. Şarkının sözleri aşırı anlamlı ki müziğini gölgede bırakacak cinsten. Ancak yine de ikisinin uyumu dinlenmeye değer. Şarkının Youtube’da 100 bin bile tıklanmayı görememiş olması kalitesini azaltmıyor. Ayrıca “Hepimiz aşktan varlığız” sözü slowluğuna ayrı bir hava da katmış.
- Rober Hatemo – Mahrum (dinlemek için tıkla)
Sene 2009. Bana göre Rober Hatemo en güzel şarkılarından birine imza atmıştı. O zamanlar Youtube veya herhangi bir internet sitesinde müzik dinlemenin günümüzdeki kadar meşhur olmaması nedeniyle fazla kendini gösteremedi. 2014’te yüklenen klibin 175 bin de olmasını böyle açıklayabiliriz herhalde. Bense hala dinlerim, hala içime işler bu müzik. “Benim ömrümün yoksulluğu sensin” sözünü de ayrıca vurgulamak isterim.
- Haktan – Mahşer Yeri (dinlemek için tıkla)
Sene 2013. Haktan Canevi bu sesle yine hak ettiği değeri görememişti. Şu anda dahi kesinlikle ülkemizin en güçlü, en kaliteli seslerinden birisidir kendisi. Ya şarkının ince ince ruhumuza girmesi? Zaten 70 bin dinlenme hepimizin ayıbı. Yüz yıl kalsa ne fark eder? Vazgeçmişsiniz.
- Berkay – Gülüm (dinlemek için tıkla)
Sene 2010. Berkay’ı var eden “Ele İnat” albümünün nadide bir parçasıdır bu şarkı. Her zaman buruk bir keyif verir. Zamansız hasretleri getirir akla. Dinlenmenin 1 milyonda olması büyük haksızlık.
- Murat Kurşun – Seni Severdim (dinlemek için tıkla)
Sene 2011. Açıkça söylemeliyim ki Murat Kurşun’u fazla dinlemem. O zamanlarda da dinlemezdim. Sesini beğenmemek mümkün değil. Bu şarkıyı da çok güzel yorumlamış. 1 kere dinleyince insanın diline dolanıyor zaten. Sadece 546 bin dinlenmesi var ama ben dünyaya bir daha gelsem yine bu şarkıyı dinlerim.
- Yağız – Vefasızlar (dinlemek için tıkla)
Sene 2017. Rahmetli İbrahim Erkal’ın en güzide ve en zor şarkılarından biri olmasına rağmen layıkıyla seslendirmiş kendileri. Yağız’ın sesinin güzelliğinden bahsetmeye gerek yok. Özellikle “Yüreğin Yansın” ve “Sen Sivas’ı Seyret” eserlerinin de müptelasıydım bir zamanlar. Özetle 406 bin izlenme albüm yeni de olsa az.
- Emrah – Benim de Allah’ım (dinlemek için tıkla)
Sene 2011. “Terzinin oğlu” albümünün en iyi şarkılarından birisidir bu şarkı. E tabii Emrah yorumuyla birleşince bir şaheser çıkmış ortaya. 100 bin dinlenmeye bile ulaşmaması çok acı. Bütün ah edilenlere gelsin öyleyse. E be vicdansız; “El açtığın Allah, benim de Allah’ım.”
- Mirkelam – Kırık Gitarlarla (dinlemek için tıkla)
Sene 2013. İlk dinlediğimde hiç beğenmediğim sonrasındaysa “replay delisi” olduğum Mirkelam şarkısıdır kendileri. Bu dünyanın adamın göz yaşına bakmadığını hatırlatması da güzel oldu. Teşekkürler koşan adam. Özletme kendini de sahi neden 145 bin?
- Ece Seçkin – Mahşer (dinlemek için tıkla)
Sene 2012. Ecot Hanım’ın bağımlılık yapan ilk albümünün nadide bir şarkısıdır. Sesi güzel, üstelik canlı sesi güzel, kendi güzel, şirin mi şirin, minnoş mu minnoş bir insandır hanımefendi. Canlı da gördüm ki çok kaliteli bir isimdir. Bu şarkı ilk albümün kurbanı oldu galiba. 168 bin dinlenmeyi açıklayamayız yoksa. Neyse işte seviyorum kız seni.
- Can Bonomo – Min El Aşk ve Min El Garaib (dinlemek için tıkla)
Sene 2012. Can Bonomo’nun kariyerinde yükselişe geçtiği yıllar. Tam bir rock eseridir bu şarkı. Muhtemelen peşpeşe en çok dinleme rekorumda bulunan şarkılardandır da. Birisi “vay vay vay vay” dedikten sonra insanda gerisini devam ettirme isteğini aşılar. Neyse anlamadıysanız dinleyin. Kısacası eski ama altın. Can Bonomo’nun en iyilerinden. 160 bin kötü.
Sonuç olarak kesinlikle çok değerli seslerimiz var. Şahsen ben “kendimce” keşfetmekten çok zevk alıyorum. Bir yandan da harcananları, yeterli popülerliğe ulaşamayanları görünce de üzülüyorum. Yine de yaşasın müzik diyorum. Olmasa napardık!