Birileri düğmeye bastı. Türkiye’yi her on senede bir budayan zihniyet yine faaliyette. Başarısı kesin gözüyle bakılan darbe girişimiyle yine aynısının olacağı zannediliyordu. Fakat umulan olmadı. Halkın basiretiyle darbe savuşturuldu. Bu durum kirli zihniyeti daha da kışkırttı. Bu kez taşeron terör örgütlerini göreve çağırdı. Bir yanda DEAŞ, diğer yanda PKK kalleş saldırılarını arttırdı. Legal görünümlü belirli unsurlar da devreye sokuluyor. Yine hain tezgâhlar dönüyor ülke üzerinde. Ortadoğu’nun dibinde güçlü bir Türkiye hiçbir emperyalist ülkenin işine gelmiyor. Ekonomisini bu coğrafyadan sömürdüğü yeraltı zenginliklerine dayandırmış devletler buna fırsat vermek istemiyor. Çünkü Türkiye, bir hâkimiyet ve hükmetme tarihinin varisi… Çünkü o Osmanlı… O dirilirse, o silkinirse, o kendine gelirse, o gücünün farkına varırsa bu coğrafyanın dirileceğini, silkineceğini, kendine geleceğini, gücünün farkına varacağını biliyorlar. Bizden daha iyi biliyorlar. Bizim fark etmediğimiz kadar farkındalar bu gerçeğin. Bu yüzden ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Boyun eğdirmek, elini kolunu bağlamak ve hadım etmek için çırpınıp duruyorlar. Hatta bunu açıktan yapıyorlar. Göstere göstere, eski Türkiye’de gideri olan ukalalıklarla yapmaya devam ediyorlar. Fakat eski kabullenişleri görmedikleri için öfkeli bir şaşkınlığa bürünüyorlar.
Birileri düğmeye bastı. Bu kutlu millet üzerinde ameliyat yapmak istiyorlar. Kendilerince ellerinde birçok kart var. Darbe olmadı. Şimdi terör kartını kullanıyorlar. Bu da olmazsa “alevi-sünni”, “dinci-laik” gibi özü itibariyle sanal ve provakatif kartları kullanma düşüncesindeler. 15 Temmuz kısmen de olsa, milleti ortak değerlere sarılma konusunda teşvik etti. Bu saatten sonra diğer kartların da tutacağına inanmıyorum. Belki içimizdeki bazı hain zihniyetliler bu kartlara dört elle sarılabilir ama millet bu oyuna gelmez. Düşmanlarımız o kadar arsızca düşmanlık yapıyor ki, saklanma gereği bile duyuyorlar. Bu sebeple herkes neyin ne olduğunu, eskisine göre daha iyi ayırt ediyor.
Birileri düğmeye bastı. Türkiye’yi yaralamak, sürekli kan kaybına mahkûm etmek istiyorlar. Kendileri bir art niyet etrafında biranda müttefik olan ülkeler, bir avuç İslam coğrafyasının bütünleşmesinden korkuyorlar. Şöyle bakın İslam coğrafyasına, kaçta kaçı birbiriyle sorunsuz bir ittifak içinde? Yıllarca Türkiye’ye de yapılan bu değil miydi? Bir gazeteci geçen gün konuğuna şunu soruyordu: “Neden İslam devletlerini bu kadar önemsiyor Türkiye? Norveç gibi sadece kendimizi düşünüp, sabahları birbirimize ‘günaydın’ diyemez miyiz?” İşte anlayış bu!
Birileri düğmeye bastı. O eli düğmenin üzerinden çekecek veya o parmağı kıracak olan yine bu milletin basiretidir. Herkes bir şeyler düşünür. Kimse kimseye katılmak zorunda değildir. Herkes diğerini engellemediği ve baskı yapmadığı müddetçe legal faaliyetlerde bulunabilir. Fakat bir de millet dediğimiz topluluğun ortak değerleri vardır. Onlar herkes için aynıdır, hassastır. Konu onlar olunca herkes el ele olur. Bu noktada çok eksiklerimiz var. Önceki yazılarımda da söylediğim gibi bazılarımız darbe başarısız olunca ve mevcut atmosfer böyle diye, gerçek fikirlerini açık etmemiştir. Buna rağmen sağda solda bu fikirleri duymak yine de mümkün. Bu zihniyetteki insanlar da bu toplumda yaşıyor. Âkil çoğunluk arttıkça bu kişiler topluma uymak zorunda kalacak veya cılız bir ses olarak sönüp gidecektir.
Birileri düğmeye bastı. Fakat Allah’ın da bu millet üzerinde bir planı var, onu unuttular.
Görsel kaynak: wwww.veteknoloji.com
