Çocuklarından boşanan ebeveynler…

Erkek ve kadın. Baba, anne ve çocuklar. Evrimin tamamlanması ise boşanmış eşler ve çocuklar. Hangi yaşta olurlarsa olsunlar anne ve babalarının boşanması her çocuk için taşıması kolay olmayan bir oluşumdur. Ve bana göre, asıl annelik ve babalık boşanma olayı esnasında veya sonrasında onların çocuklarına karşı takındıkları tavırlarla başlamaktadır.

Yıllarca bir hayatı birlikte paylaşan çiftler ne yazık ki her durumda bunu sürdüremeyip boşanma kararı alabiliyorlar. Sevgi bitiyor, aşk bitiyor, hayatın onlara taşıdıkları karşısında çaresiz kalıyor ya da bunları birbirlerine karşı kullanıyor veya sayabileceğimiz onca sebepten sonra sonuçta eşler arasında büyüyen anlaşmazlıklar onları boşanma aşamasına götürüyor.

Tüm bunlar olurken asıl dikkat edilmesi gereken, çocukların bu durumdan en az zararla nasıl çıkacaklarını düşünmeleri olmalıyken, ne yazık ki çoğu çiftler önce kendi gurur ve önceliklerini çocuklarının önüne aldıklarını fark etmeyip, üstelik çocuklarını birbirlerine karşı koz olarak kullandıklarını bilerek veya bilmeyerek buna devam etmeleri çocukların diğer ebeveyne yabancılaşmasını ve düşman olmasını sağlamaktadır.

Ve tüm bunlar yaşanırken asıl önemli olan çocukların ne hale geldikleri olmalıyken, eşler bu savaşı kimin kazanacağının peşinde olma zayıflığındadırlar. Çocukları bu süreçte nasıl bir ruhsal çöküntüye uğrattıklarının farkında olmuyorlar çünkü bu, o aşamada düşünülecek son şey gibi gelmektedir onlara.

Bir çocuğun diğer ebeveyne yabancılaştırılmasının altında ise özellikle kendini kusursuz gören eşin çabaları yatmaktadır. Çünkü bu eş, onu ya sevmemiştir, ya artık aşık değildir, ya aldatmıştır, ya da onu yalnızlaştırmış veya kendince bir çok sebep de göstermiş olabilir. Fakat tüm bu sebeplerin öne sürülmesinin gölgesinde yine çocuklar vardır ne acıdır ki.

Boşanma sürecindeki eşler birbirlerine karşı intikam alma veya maddi beklenti için veya koz olarak çocuklarını kullanmaktan da vazgeçmiyorlar. Ve kendi aralarındaki  bu ego savaşı sürerken çocuklarını adeta bir silah olarak birbirlerine karşı kullanırken onların ne hale geldiği, arada  kalmışlığın onların ruhunda nasıl yaralar açtığının bile farkında değiller ne yazık ki.

Fakat asıl gözden kaçırdıkları ne bilir misiniz? Hangi eş çocukların üzerine oynamış olursa olsun o ebeveynin o çocukların anne veya babası olduğu gerçeğini değiştiremeyecekleridir.

İlerleyen zaman içinde çocuklar mutlaka kendilerine yabancılaştırılan, kötülenen anne ya da babalarına dönüş yapacakları gerçeğini de görebilirler. Bu kez ise anne ya da babalarını kendilerine kötüleyen tarafa karşı bir tutum içinde olacaklardır.

Yıllarca bu şekilde örgütlenmiş bir yaşam sürdürmek zorunda bırakılan çocuklar hep bir tarafları eksik kalarak büyüyorlar. Ve bu eksik kalan tarafı tamamlamak için kendilerince bir yol çizme çabası içinde oluyorlar. Ve bu durum, onların zaman içinde eksik olan sevgiyi başkalarında aramak ve onu tamamlamak adına atılan adımlarda hayatlarının hatası olarak da karşılarına çıkabiliyor. Bu çocuklar yetişkin bir birey olarak topluma karıştıklarında aldıkları bu yaralar kişiliklerine, sosyal yaşamlarına, alışkanlıklarına kadar yansıyor. Tüm bu travmaları yaşamış bireylerden oluşan bir toplum yapısı ne derece sağlıklı olabilir ki?

Temelinde değersizleştirilmiş, sevgiye aç, güven eksikliğiyle büyüyen çocukların böyle bireyler olarak topluma karışmasındaki sorumlular, işte böyle anne ve babalardır.

Ne yazık ki, göz ardı edilen hep şudur:

Evlenirken kadın erkek olarak bunu yaparsınız ama boşanırken anne baba olarak.

Sözün özü; birbirinizi boşayın ama çocuklarınızı değil.

Fark bu…

 

 

Photo by Warren Wong on Unsplash

Son Yazılar