Her şeyin geçmesi için,
Senin sen olduğunu hatırlaman için,
Verdiğin sözlerin tekrarlanması için,
Belki de kapattığın kapıların aralanması için,
Unuttuğun her bir anının gözlerini açıp yeniden yaşaman için,
Her başlangıcın son bulduğu bir hayattan,
Kırık bir kalple yeniden doğuşun var olduğunun ispatını yaparken sen,
Gereken şeyin bir ‘’zaman’’ esintisi kadar kısa oluşunun anındasın.
Gördüğünü sandığın şey inandığındır!
Çok ince bir çizgi kıvamında yürürken haybeye,
Bakarsın da göremezsin bazen.
Olanlar ve olacaklar peşi sıra dizilir gözlerinin önünde.
Ve sen bu ahenge kendini çoktan kaptırmışsın gibi
Soluğunun sesini duyarsın artık dünyanın ritimsiz sesinden başka.
Kapılar açılır, kapanır
Nice güneş doğumları ve batımları olur.
Bi’ yıldız kayar sen fark etmeden
Olağan şeylerin anlamsızlığı başlar sonra
Yapamayacağını düşünürsün,
Kendi iç sesinde boğulursun da yine de susmaz kafanın içinde hecelenir birer birer…
Sonra kalırsın boş sokakların karanlığında
Hepsi geçecek dersin ve susarsın bildiğin en iyi lisanda…