Günümüzde yaşayan batıl ideolojileri olan ülkeler hiç şüphesiz Müslümanların İslam’dan uzaklaşmalarının eseridir. İslam coğrafyası ise bunun en bariz örneğidir. Canlarıyla, mallarıyla, namuslarıyla…
Ne kadar uzaklaştık ise o kadar değerlerimizi ve değerlilerimizi yitirdik. Ümmetin kanayan yarası olan Kudüs ve Şam’ı hep birlikte seyrederken kaybettik. Peki, üstümüzdeki zilleti atmayı nasıl başarabiliriz?
Tabi ki Muvahhit bir Müslüman olarak ve o şekilde yaşayarak. Allah’ın dinine yardım edeni, O asla yalnız bırakmaz. ‘’Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.’’(Muhammed/7). ‘’İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir.’’(Casiye/6). Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan Hakk’ı hak olarak göstererek O’na çağırmalıyız.
Müslüman ilk önce davasını ve dava önderini tanımalıdır ki kuracağı İslam devletini ona göre şekillendirebilsin. Yoksa günümüzdeki birçok grup gibi sadece kardeşlerimize zarar verir, kâfirlerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Hz. Ömer’in de dediği gibi; ‘’Dininizi iyi öğrenin, yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz.’’
Bu davanın evrenselliği, düşmanlarının evrenselliğinden bellidir. İslam için çalışan her fert ve cemaatin ana görevi İslam devletini kurmaktır. Bütün gayretlerini İslam yönünde değil de sadece kuru kuruya amel, ilim ve tebliğ yönüne harcayanlar kesinlikle yanılıyorlar. Bu gibi müslümanlar sadece kendileri olmamakla birlikte gelecek olan nesillerin de günahlarını yüklenmektedirler. İşte bu müslümanların gittikleri yol, aldıkları ilim ve yaptıkları tebliğ ne kendilerine ne de başkalarına kesinlikle fayda vermez.
Eğer İslami bir devlet istiyorsak bunu ilk önce evimizde ve yakınlarımızda göstermeliyiz. Çünkü bu Peygamber’in(a.s) yaptığı metottur. ‘’Sen önce en yakın akraba ve hısımlarını (Allahın dinine davet ederek) ahret azabıyla korkut!’’(Şuara/214). Sonra da tebliğ vazifeni evrenselleştir. Yolunda dikenler mi çıktı? Hiç dert etme. Yardım ettiğin dinin sahibi muhakkak sana yardım edecektir. Ne zaman ki kendimizi bu dinde görevli hissettik ise işte o zaman kazanan biz olacağız. Önünde kâfirlerin engelleri de olsa‘’Emrolunduğun şeyi, onları çatlatırcasına bildir!’’(Hicr/94).