Yokluğun neden bu kadar koyu bir renk gibi
Sanki tanrıyı arar gibiyim.
Kokun
Saçların
Etrafımda olmayınca eksik gibiyim
Ya da sakat
Ya da topal
Bir sıkıntı var işte
5 saatlik yol neden bu kadar tesirli bir bomba gibi
Boğazıma oturdu.
Bayadır da orada
Özledim
Çileğim
Gecenin her tonunda seni arıyorum
Kışın en solunda
Boynumu kapatıyorum
Endişelenme
Atletli kahvaltıya oturmuyorum
Oturmam
Gel
Kahvaltı seslerini duyayım artık
Duş sesini
Tarak sesini
Aptalca dansını görüyorum
Aynadan
Bir elin havada
Diğeri başka bir havada
Yoğun bir kış günü gitmek
İstiyorsun gene
Bir elinde ellerin
Diğer elinde pençelerim
Yorgun düştün
Emrivaki koştum
Düşmedin
Kurtarmak istiyorum seni
İzin vermiyorsun
Aslında seviyorsun
Takılıyorsun
Kanca gibi
Oradan oraya
Koşturuyorsun
Bazı klişeler var
Yaşanmasın onlar
İkimiz de duralım öylece
Tüm güzel şeyler için
Anlık
Sakin
Ve öylesine
Duralım işte
Neye canın sıkıldı gene?
Ne yordu seni?
Bu kaşlarının
Bu ellerinin hali ne?
Bu derdin tasası nerede?
Din ile derdin ne?
Kalp ile söyle bitsin
Bu enerji
Tükendin mi?
Zırhın mı düştü?
Ne bu kadar soru?
Uzunca konuşmayalım lütfen
Her zaman dediğin gibi
…
Dağılalım
Seni bulduğum da
Yer çekimini bulmuş gibiydim
Bazen yorgun zaman
Ya da sıkılmış mekan
Usanmış eşyalar
Sarılmayı bekleyen küller ve
Sigaralar
Bekle beni
yoruldum