Biraz Nilgün, biraz ben

Sahiplendiğim birkaç şey
gösterin bana
sahip olduğum yaşantımı
sahip olduğum şeyler
ilkesini çağırın bana
hiçbir şeyim yok mu?
ama nasıl olur?
gülümseme
sahipsizsin
kim tarafından
bu devasa ağaç mı?
bana dalgalanan o
kızgın dalgaları getirin
bana o yalnız adanın
korkuluğunu getirin
üzerime giyeceğim
şu şato gibi evde
gerçekten birileri
yaşıyor mu?
oraya ait olmak isterdim
o şatonun kargalarını
korkutan korkuluk olmak
isterdim
gülümseme

Gökyüzü müptela
kirpiklerin sayısız sıradanlığıyla
ben yine
kaçıncı kaçışım koridorlardan
gülme
hiç mi böyle bir kadın görmedim?
baksana şuna
göbeği
sıcakta pişmiş şezlong gibi
yalnızlığı işte o
kitabın arasına sıkıştırdığı
ayraçla alakalı
kahvesi tek şekerli
oldukça süslü, bakımlı

Kadınlar
bu ara bana iyi gelmiyor
ama şu Fransız kadınlarına
benzeyen üzgün, ağlayan
kadın da kim?
Nilgün mü?
o atlayalı kurtulalı çok oldu
aslında onun ardından
hepimiz atlamalıydık

Ah Nilgün!
Niye izin vermiyorsun
Mezarının başına kuş
Konmasına
Öyle güzel yatıyorsun ki
Kuş koysunlar kabrine
Bittiyse kalkalım mı?
Akşam ezanı okunmak üzere

O değişik bir kadındı
Yalnızlığı belki sevmezdi
Beni de öyle
Ne zaman görsem
Hep o 27 yaşındaki haliyle
Kendini apartman boşluğundan
Aşağıya atardı

Resim: http://i167.photobucket.com/albums/u150/daredevil_off/picasso/NuschEluardPabloPicasso.jpg

Son Yazılar