Bugünlerde sürekli olarak Türk voleybolunun markalaşmasını, dünyada daha çok fazla söz sahibi olmasını ve üzerine yoğunlaşılması gereken altyapı hamlelerini gündemde tutmaya çalışıyordum. İyi bir tesadüf oldu ve Türkiye Voleybol Federasyonu dün “Voleybolda Atak” isimli bir lansman toplantısı düzenledi. Federasyon Başkanı Özkan Mutlugil lansmanda birçok konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bu açıklamaların benim de önemsediğim noktalarına tek tek değineceğim. Bu lansmanın içeriğini oluşturan altyapı çalışmaları, Türkiye Voleybol Federasyonu’nun ürünlerinin markalaşması ve “2024 Stratejisi” konularını biraz irdelemekte yarar var. Altyapı çalışmalarıyla ilgili olarak İzmir’de düzenlenen ve yaklaşık 4.000 sporcunun sahaya çıktığı Festival Voleybol Altyapılar Türkiye Şampiyonası’yla ilgili bir sunum yapıldı. Bununla beraber federasyon bünyesinde yürütülen altyapı projesi “Fabrika Voleybol” sayesinde 14 il ve 19 okulda toplam 3050 çocuğa ulaşıldı. Genç Milli Takımlarımızın bayanlar ve erkekler olmak üzere tüm yaş gruplarında Dünya Sıralaması’nda üst basamaklarda yer aldığı vurgulandı. Bunlar duymaktan memnun olunacak haberler. Zaten bu tür çabaların olduğunu belirtmekle beraber yeterli seviyede olmadığından bahsetmiştim. Öte yandan bu yapılan çalışmalardan anlaşılıyor ki altyapı meselesi federasyon tarafından da önemseniyor ve yatırımlar gitgide artacak gibi görünüyor.
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Özkan Mutlugil toplantıda dikkat çeken bir diğer konu olan Türk voleybolunun markalaşması ve değerini artırması için yapılan bazı çalışmaları da anlattı. Bu çalışmalardan biri daha önce açıklanan Türkiye Erkekler Voleybol 1. Ligi’nin adının “Efeler Ligi”, Türkiye Kadınlar Voleybol 1. Ligi’nin adının “Sultanlar Ligi” olmasıydı. Liglerin yeni logoları da lansmanda tanıtıldı. Bu kararla beraber 2. Lig’in adı 1. Lig ve 3. Lig’in adı da 2. Lig olarak değişti. Ayrıca bu sezondan itibaren Türkiye Kupası da “Kupa Voley” ismiyle düzenlenecek. Bu değişikliklerin amacının organizasyonlara kavramsal bir üstünlük kazandırmak olduğunu söylemek isabetli olacaktır. Yine üzerinde durmaya gayret ettiğim bir başka konu olan Türk voleybolunun değerini artırmasına yönelik alınan bu kararlar mevcut haliyle oldukça yetersiz görünse de henüz işin başında olunması sebebiyle bu noktada sadece umutluyum diyebilirim. Elbette ilerleyen günlerde hayata geçirilecek yeni uygulamaların sonuçlarına göre çok daha farklı şeyler söylenebilir.
Toplantıda dikkat çekici olan bir diğer kısım ise 2024 Stratejisi’ydi. 2024 Stratejisi’nin 3 ana temele odaklanmakta olduğu ilkinin uluslararası düzeyde sportif başarılar kazanmak, ikincisinin voleybolun ülkemizde özellikle de gençler arasında popüler bir spor dalı olmasını sağlamak, üçüncüsünün ise bu iki alan arasındaki sinerjiyi geliştirmek olduğu vurgulandı. Aslında çok daha detaylı bir açıklama yapılabilirdi bu konuya ilişkin ancak bu birkaç cümle stratejinin izahı için yeterli görüldü sanırım. Halbuki en azından 2024’ün hangi büyük amacı temsil ettiğine vurgu yapılabilirdi. Uluslararası düzeyde başarılar elde etmek doğal olarak temel hedeflerden biri. Bununla birlikte burada bir nokta var ki oldukça önemli; voleybol halk ile buluşturulmaya çalışılıyor. Voleybolla alakalı yapılabilecek her türlü teknik çalışma sporseverlerin ilgisi ve katılımı olmadan hep eksik kalacaktır. Federasyon burada kendine önemli bir hedef koymuş. Umarım bu hedefi hayata geçirebilme konusunda başarılı olurlar.
Bu tanıtım toplantısının yeterliliği veya özenle hazırlanmış olup olmadığı bir yana öncelikle bu yapılan çalışma bir çabaya işaret ediyor. Ben pozitif düşünüyorum ve eksikliklerine rağmen bu lansmanı gerçekleştirilmek istenen uzun vadeli bir projenin ilk adımı olarak yorumluyorum. Şunu da belirtmek isterim ki bahsedilen projeler için üstün çabalar gerekse de Türkiye Voleybol Federasyonu ve voleybol camiası bu projeleri gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip. Eldeki potansiyel ne kadar hayata geçirilebilecek bunu zaman gösterecek. Hayırlısı bakalım darısı uygulamaya.
