Efeler Ligi’nde normal sezonun sona ermesinin ardından play-off eşleşmeleri belli oldu. Maçlardan hemen önce bu eşleşmeler hakkında ufak değerlendirmeler yapmak maçları takip edecek voleybolseverler için iyi olacaktır.
İlk olarak Fenerbahçe-İstanbul B.B.S.K eşleşmesinden bahsetmek istiyorum. Ligi lider olarak tamamlayacağı haftalar öncesinden belli olan Fenerbahçe ile özellikle ikinci devre büyük bir düşüş yaşayıp kendine 8. basamakta yer bulabilen Büyükşehir Belediye arasında oynanacak olan karşılaşmalar özel bir rekabete sahne olacak. Çünkü geçtiğimiz sezonlarda lider ile 8. takımın gücü birbirine hiç bu kadar yakın olmazdı. Dolayısıyla da lider çok zorlanmadan bir üst tura yükselirdi. İstanbul her ne kadar kötü bir ikinci yarı geçirmiş olsa da sahip olduğu potansiyel yabana atılamaz. Şayet bu potansiyeli ortaya çıkarırsa sonucunu tahmin etmenin zor olacağı bir eşleşme izleyebiliriz. Fenerbahçe muhtemelen sene içerisinde sürdürdüğü istikrarlı oyununu yine ortaya koyacaktır. Bundan dolayı dengeleri değiştirecek hamleler ancak Büyükşehir’den gelebilir.
Bir diğer eşleşme Halkbank ve Galatasaray arasında. Birkaç hafta önce play-off’da Fenerbahçe’yi istediğini açıklayan Galatasaray antrenörü Nedim Özbey’in söyledikleri özellikle Afyon Belediye Yüntaş yönetimi tarafından tepkiyle karşılandı. Sonucunda Tokat Belediye Plevnespor karşısında aldığı galibiyetle Halkbank’a rakip olan Cimbom’un işi hayli zor görünüyor. Kadrosu zaten yıldızlarla dolu olan Halkbank son dönemde oynadığı voleybolla da rakiplerine göz dağı verdi. Şu an en formda takımlardan biri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Eşleşme de bir adım önde olduklarını düşünüyorum.
Bu sezon ligi 6. bitirerek Anadolu’nun gurur kaynağı olan İnegöl Belediyespor Ziraat Bankası’nın rakibi oldu. Sınırsız denebilecek bütçesi ve geniş rotasyona sahip kadrosuyla (birçok oyuncusu sakatlık yaşamış olsa da) Ziraat Bankası kağıt üzerinde favori olarak görünüyor. Buna karşın galip gelecek takıma yönelik bir tahmin yaparken İnegöl Belediyespor’un ikinci devrede Ziraat Bankası’nı 3-0 gibi gösterişli bir skorla mağlup ettiğini de işin içine katılmalı. Eğer İnegöl başarı hikayesini devam ettirirse bu aynı zamanda Avrupa kupalarına katılma hakkı kazanmaları anlamına gelir. Bu ihtimali motivasyonlarını yükseltecek temel sebep olarak görüyorum. Ayrıca elense dahi klasman etabını ilk sırada tamamlayarak da Avrupa yolunu açabileceklerini ekleyeyim. Gönlüm de İnegöl’den yana diyebilirim. Yukarıda bahsettiğim olası başarının zevki hem Türk voleybolu hem de benim adıma farklı yaşanacaktır. Fakat gerçekliğe dönecek olursak Ziraat Bankası karşısında bunu başarabilmenin hiç de kolay olmadığını ifade etmek zorundayım. İnegöl sürpriz bir deplasman galibiyeti çıkarmak durumunda.
Arkasspor-Maliye Piyango eşleşmelerin en çekişmeli karşılaşmalara sahne olacaktır. Açıkçası Arkas’ın play-off’lara ilk turdan veda ettiği bir sezonu olup olmadığını hatırlamıyorum bile. Uzunca bir zamandır her sezon son 4 takım arasına kalmayı başardılar. Ancak Maliye’nin pasör çaprazı Oliver VENNO faktörünü de unutmamak gerekir. Zira gününde olduğunda Arkas’a büyük zorluklar çıkarabilir. Maliye’nin kaderini VENNO’nun performansı belirleyecektir. Değerlendirme yaparken İzmir temsilcisinin saha avantajını da unutmamak lazım. Sonuç olarak bu eşleşmenin galibinin kim olacağı sorusuna klasik bir tabirle %51 Arkas, %49 Maliye diyebilirim.
Genelde yazıların son paragrafını temenni köşesi niyetiyle kullanıyorum. Yine bu alışkanlıkla seyir zevki yüksek, çekişmeli ve son sayıya kadar heyecan yaşatan karşılaşmalar izlemek ümitlerimle sizlere iyi bir hafta sonu diliyorum,