Bugün, 2016’nın son günündeyiz. Tertemiz bir yıla girmeye hazırlanıyoruz. Yeni umutlar, yeni heyecanlar, yeni arzular, kısacası yeni olan her şey var olacak önümüzde.
Gece, “Öteki Gündem” programını sonuna kadar izlediğim için sabah uyanmak zor oldu. Tembel bir modla yataktan kalktım diyebilirim. Dışarıda kar yağışı var ama içim sıcacık inanın. Yeni yıla giriyoruz ya daha ne olsun. Bunu bir kutlama olarak almamak lazım aslında. Ben farklı bir yıla girmenin heyecanı içerisindeyim sadece. Neyse, dün yaptığım kardan adam manzarası eşliğinde kahvaltımı yaptım. Sonrasında çayımı alarak yatağımın üzerine uzandım. Yazıyı yazmaya başladım. Hayat bana güzel, haklısınız.
Kapak resmimde bulunan kardan adamı kardeşimle uğraşarak 2 saatte yaptık dün. Kar, taze olduğu için kolay yuvarlandı diyebilirim. Fakat 2. yuvarladığımız topumuzu kaldıramadık. Ağır olduğu için bir tahta yardımıyla üstünden iterek diğerinin üzerine koyduk. Sonrasında kafasını da yaptık. Küçük olduğu için nispeten daha rahat hallettik kafayı. Yaklaşık 1.80 cm boyunda bir kardan adam yaptık. Üzerinde küçük düzeltmeler yaptıktan sonra taşlarla 2 göz kondurduk kafasına. Saçlarını çam ağacının yapraklarını kullanarak hallettik. Daha henüz bitmemişti ki annem çıkageldi evden. Elinde bir havuç, atkı ve şapka bere. Bunları ve ağzına koyduğumuz dal parçasını yeni yerleştirmiştik ki apartmandaki komşular döküldü aşağıya. Önce çaktırmamak için birkaç metre ileride özçekim yaptılar. Ben olayı hemen kavradım tabii. Kollarını henüz yapmamıştık ama yanımıza gelerek fotoğraf çekinmek istediler. Hep beraber de çekindik, ayrı ayrı da. Kardan adam meşhur oldu desenize. Herkes sosyal medyaya attı, bir yakınına gösterdi falan derken resimler sayesinde yayıldı bizim kardan adam. Çok güzel bir gün oldu. Bunu dememe kardan adam vesile oldu galiba. Hava kararıyordu ben daha ayrılamadım yanından. Özçekim yapıyordum. Eve geldiğimde ellerimi hissetmiyordum ama değmişti her şeye.
Aslında bu yazıyı belirlediğim bazı alanlarda hoşuma giden konuları paylaşmak adına yazacaktım. Yazıya başlayınca yaşadıklarımı yazmak istedim. Şimdi kendimce oluşturduğum alanlara bir göz atalım.
Anadolu Ajansı yılın fotoğrafları
Oylamaya katılım birkaç gün daha devam edecek. Ben de hoşuma gidenleri seçtim.
Haber kategorisinde, 19 fotoğraf arasından Türkiye’nin darbe girişimine karşı tek yürek olduğunu gösteren 15 Temmuz Şehitler Köprüsündeki fotoğrafı seçtim.
Yaşam kategorisinde, 21. yüzyılın en büyük Süper Ay’ının Galata Kulesiyle beraber görülen fotoğrafını seçtim.
Spor kategorisinde, Trabzonspor’da oynayan Galatasaraylı Salih Dursun’un hakeme gösterdiği kırmızı kart fotoğrafını seçtim.
Yılın futbolcusu: Cristiano Ronaldo
Bir Messi hayranı olarak düşünüyorum ki, Real Madrid ve Portekiz Milli Takımı ile yaşadığı başarılar bir yana kendi rekorlarıyla da yılın futbolculuğunu hak etti. En son Çin’den gelen senelik 100 milyon euro kazanma teklifini reddettiği konuşuluyor. Doğruysa eğer doğru olanı yapmış.
Yılın takımı: Portekiz Milli Takımı
3 beraberlikle gruptan çıktığı EURO 2016’dan şampiyonluk elde ederek büyük bir başarıya imza attılar.
Yılın oyuncusu: Algı Eke
İzleyen çok var mıdır bilmiyorum ama “Hayat Sevince Güzel” dizisinde rolünün hakkını vererek beni büyüledi. Çok beğeniyorum kendisini.
Yılın dizisi: Hayat Sevince Güzel
Dizikolik olduğumu söylemem imkansız. Bu sene sadece 2 dizi seyrettim. Birisi “Mayıs Kraliçesi”, diğeri de “Hayat Sevince Güzel”. Hayat Sevince Güzel’in yörenin atmosferini çok güzel yansıttığını düşünüyorum. Oyuncular da çok iyiydi. Dolayısıyla beğendiğim 2 diziden birisi olarak onu seçtim. Ayrıca yormayan ve huzur veren bir yapısı vardı.
Yılın televizyon programı: Öteki Gündem
Cansu Canan Özgen’in bu mükemmel programıyla bu sene tanıştım. Bir kere izledikten sonra müptelası oldum. Herkese tavsiye ediyorum. Gecenin geç saatlerini en verimli geçirmenin yolu oldu bu program.
Yılın albümü ve sanatçısı: Bulutlara Esir Olduk / Oğuzhan Koç
Yılın son diliminde yaptığı albümle haklı bir yere ulaştı.
Yılın fotoğrafı: Yasin Öztekin
Bu sene birçok insanımızı bombalarla kaybettik. Onlardan bir kısmı da polislerimizdi. Yasin’in golden sonra yaptığı bu anlamlı hareket hepimizi duygulandırdı.
Yılın akımı: Mannequin Challenge
Birçok yerde rastladığımız, bir videoda anı durdurma olarak tanımlayabileceğimiz bu akım fazlasıyla ilgi çekti ve beni de etkiledi
Yılın eleştirileni: Okan Bayülgen
“Diriliş” dizisiyle ilgili söylediklerinden dolayı fazlasıyla eleştirildi Okan Bayülgen. Olay gerçekten sunucu kızın yanlışıyla patlak verdi. Fakat sonrasında Okan Bayülgen’in alaycı tavırlarını da es geçemeyiz. Bence Okan Bayülgen yanlış yaptı. İzlemediği bir dizi hakkında sadece “Ben izlemedim.” demesi yeterli olabilirdi. Neticede Kasım’da başlayacağı televizyon programı iptal oldu. “Beyaz Show” dersen banttan yayın. Elimizde bir tek “3 Adam” kaldı. Okan Bayülgen’e yakışmadı.
Yılın alışkanlığı: Yayın yasağı
Hemen hemen her bombalı eylemden sonra yayın yasağı gelmesi ve sosyal medyaya erişimin yavaşlatılması zamanla hiç yadırgamadığımız bir uygulama oldu.
Yılın sorgulananı: Adalet
Kadınların yaşadığı darp edilme vb. olaylardan sonra verilen cezalar, hem kendi vicdanımızda hem de toplumda adalet kavramını fazlasıyla sorgulattı.
Yılın tartışması: İdam
İdam Türkiye’de kaldırılalı 10 yıldan fazla oldu. Asla alınmayacağımızı bildiğimiz AB’de “İdam varsa, burayı unutun” dedi. Bana göre idam cezası belli konularda gelmeli. Nedir bunlar derseniz; terör, tecavüz ve insan öldürme.
Yılın seçileni: Trump
Amerika Başkanlığı’nı sürpriz bir şekilde kazanan Trump, 20 Ocak’ta göreve başlayacak. Gözlerine ve yüzüne baktığım zaman hiç iyi şeyler hissetmiyorum. Daha açık olmak gerekirse savaş görüyorum. Ayrıca seçildikten sonra bile birçok karışıklığın çıktığı ABD’de bir iş adamının böyle bir seviyeye gelmesi beni de tedirgin ediyor açıkçası. Nedeni de Ali Ağaoğlu. Anladınız siz onu.
Yılın kaybedeni: Amerika
Kendi içinde yaşadığı başkanlık seçimi bir yana Orta Doğu’da çıkardığı karışıklıklar ve Türkiye’yi karşısına alması dibe vurmasını sağladı.
Yılın kazananı: Türkiye
Ülke olarak ne kadar zor günlerden geçtik herkesin malumu. Adını bile kullanmak istemediğim bu yapının ve diğer terör örgütlerinin üstesinden gelerek Dünya’ya gücümüzü gösterdik.
2016 özellikle ülkemiz için kötü geçen bir yıl oldu. Yine de yaşananlara iyi yanlarından bakmak daha faydalı olur. Çünkü en önemlisi birlik ve beraberliğimiz pekişti millet olarak.
Benim açımdan 2016 ne iyi ne kötü bir yıl oldu. Yaşananlar elbette üzücüydü. Ancak yine de 2016 bittiği için bir burukluk var içimde. Sebebini ben de bilmiyorum.
2017’nin iyi olacağı konusunda şüphelerim var demek istemiyorum. Sadece olumlu bakmak istiyorum. Güzel bakarsak güzel olur belki.
Bugün oldukça huzurluyum. Genelde yılbaşlarında böyle olurum. Nedeni de, ne de olsa her şeye yeni bir başlangıç yapma imkanı olmasında kaynaklı herhalde. Yeni yılın bu yazıyı okuyan herkese, bana, tüm sevdiklerime ve ülkeme sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum. En önemlileri bunlar inanın. Dünya barışından bahsetmeyeceğim. Söyledikçe daha kötü oluyor. Her şey dilediğinizce ve dilediğimce olsun inşallah. 2017’de hep gülelim. Ben pozitif havamı yolluyorum siz de kabul ediniz. Seneye görüşürüz.