Geçtiğimiz pazartesi günü Türkiye Voleybol Federasyonu’nun yeni başkanı Mehmet Akif Üstündağ oldu. 197 delegenin bulunduğu Genel Kurul’a 129 kişi katıldı ve Üstündağ, geçerli oyların 128’ini alarak yeni başkan seçildi. Mevcut durum onu gösteriyor ki pek bir mücadele ve demokrasi ortamı olmamış. Bu defalık da böyle olsun diyelim canım zaten normalde hep kıran kırana yarışlar oluyordu(!).
Seçim sonucunun iki yorumu var, ya herkes çiçeği burnunda başkana sonsuz güven duyuyor ya da başka kimse bu işi yapmaya tenezzül etmedi. İlk ihtimal için bazı güçlü kanıtlar var aslında. Yeni başkan senelerce antrenörlük yapmış ve son 10 senedir de TVF’nin yönetim kurullarında aktif görev almış. Bu durum aynı zamanda Federasyonu’nun son dönemdeki bütün projelerinin altında imzası olan bir kişinin başkan olmasının istikrar açısından iyi olduğu algısını da getirmiş olabilir. Dolayısıyla insanlar çareyi Akif Üstündağ’da görüp “Daha iyisini mi bulacağız.” şeklinde bir tavırla düşünmüş diyebiliriz o zaman. Haksız da sayılmazlar ancak daha liglerinin yayıncısı bulunmayan bir federasyonun başkanı bu durumda hızlı ve kesin çözümler getirerek işe başlamak durumunda kalacak. Oylara bakıldığında güvenle birlikte beklentinin de büyük olduğu çıkarımı yapılabilir (tabi mecburiyetten oy kullanma durumu söz konusu değilse). Nasıl her ilacın yan etkisi varsa bu güvenin de sabırsızlık gibi bir yan etkisi olacak diye tahmin ediyorum. Federasyon herkes için tanınması gereken bir tolerans talep ederse bunca tecrübenin ne anlamı olur ki?
Yalnız işler istendiği gibi gitmediği ve problemlerin katmerlendiği bir durumda kimsenin ağzını açmaya hakkı olmayacaktır. Sorumluluk alma anında sesi çıkmayanlar iş; içi boş ve yıkıcı eleştiriye gelince söz üstadı kesilmesin. Muhalefet her sistemin sağlıklı ilerlemesi için son derece önemli bir koşuldur ama bu muhalefet iyileştirme adına bir şeyler yapmak yerine sadece yıpratma amacı güttüğünde dikkate alınmaz. Burada bir kişi veya grubu kastetmiyorum kesinlikle, sadece tek adaylı seçimin ardından “Yazmazsam içimde kalırdı.” diyeceğim bir cümleyi ekliyorum yazıya. Umarım her şey iyi gider de ne birileri sırf eleştirmek için eleştiri yapmak imkanına sahip olmaz ne de ben “E kardeşim seçim zamanı neredeydiniz?” demek zorunda kalmam.
Özellikle maçların yayınlanmıyor olması en temel sıkıntı. Voleybol izleyicisinin yeni yönetimden ilk beklentisi doğal olarak bu. Artık bu konuyu o kadar tekrar ettim ki neredeyse otomatik klavye kendisi yazacak devamını, bir türlü çözüme kavuşamayınca dile getirmekten başka çare kalmıyor. Camianın yeni başkandan beklentilerine ilerleyen günlerde ayrıca değineceğim ancak yayın konusu son derece acil, ilk devrenin bitmesine 4 maç kaldı. Burada şu ayrıntıya dikkat edin; televizyonda Vestel Venüs Sultanlar Ligi’nde oynanan karşılaşmalara denk gelebilirsiniz. Bunlar kanalın tek maçlık satın alımlar yapmaları sonucunda yayınlanıyor yani yayın ihalesini almış olan bir kuruluş yok. Ayrıca bu sezon Efeler Ligi’nden hiç maç yayını yapılmadı şimdiye kadar. Hafta sonu izleyeceğiniz bir maç sorunun tamamen çözüldüğü anlamına gelmiyor.