Önümüzdeki günlerde Türkiye Voleybol Federasyonu’nun başkanlık seçimi yapılacak. Şu ana kadar sadece bir kişi adaylığını koydu: Mehmet Akif Üstündağ. Tecrübeli bir isim olan Üstündağ uzun yıllar yönetim kurullarında bulunmuş, hali hazırda da asbaşkanlık görevini sürdürüyor. Bu adaylığın en önemli tarafı geçmiş dönemlerde yapılan çalışmalarda sorumluluk alan birisinin aday olması. Ben özellikle yaz aylarında konan hedeflerin yeni başkanla beraber devam ettirilip ettirilmeyeceği konusunda endişe duyuyordum. Ancak başkan adayı tarafından yapılan açıklama her şeyin sil baştan planlanmayacağını işaret ediyor gibi. Böyle olması yeni yönetime zaman kazandırır.
İkinci paragrafın başıyla beraber bir diğer adaydan bahsetmek isterdim. Gel gör ki maalesef ikinci biri yok. Elimizde bir aday olduğuna göre onun bu konuya ilişkin görüşünü paylaşayım. Akif Üstündağ seçimin demokratik bir ortamda gerçekleşmesi adına başka aday veya adayların mutlaka çıkması gerektiğini, voleybolun seçim süreci açısından çok seviyeli bir spor dalı olduğunu söyledi. Beklenen sözlerdi zaten. Ancak tek aday olacağı neredeyse kesin.
Yahu neden aday olmuyor kimse? İstanbul’un adayı nerede, İzmir’den neden ses çıkmıyor? Voleybol bu ülkenin en başarılı spor dalı değil mi? Eczacıbaşı VitrA Dünya Şampiyonu olalı kaç gün oldu? Başkanlık görevi padişahlık gibi babadan oğula geçse en azından oğullardan hangisinin padişah olacağı konusunda bir çekişme olur. Daha demokratik bir ortam. Acaba aday olanlara amansız bir virüs bulaştığına dair bir kehanet mi dolanıyor camia içerisinde? Görüyorsunuz işte, komplo teorilerine sarılıyor insan. Diyelim ki mevcut aday eşi benzeri olmayan bir voleybol adamı. Karşısında bir rakip olmadan ne kadar üretken ve verimli olabilir ki? Büyük sürpriz olur ama umarım aday sayısı artar geriye kalan kısa süre içerisinde.
Henüz maçların yayınlanması konusunda da bir gelişme yok. Başkanlık seçimlerinden sonraya kalacak sanırım. İki cümleyle de olsa değinmesem içimde kalırdı. Sponsorluk anlaşmaları imzalanıyor ama yayınsız bir ligde ne kadar anlamlı olduğu tartışılır.
Neyse ki güzel ülkemde iyi şeyler de oluyor. Ziraat Bankası Spor Kulübü istatistik antrenörü olmak isteyenler için kurs açtı. Ayrıca bu kurs ücretsiz. İlgisi olanlar kesinlikle değerlendirmeli. Türkiye’de önemi yeni yeni kavranan istatistik konusunda bir kulübün sorumluluk alması oldukça önemli. Antrenörlerin işini kolaylaştıran ve sahada olup bitene farklı bir açıdan bakabilme imkanı sağlayan istatistik alanının ilerleyen süreçte kıymeti çok daha artacaktır. Bu konudaki hassasiyetlerinden ötürü ülke voleybolunun Ziraat Bankası’na teşekkür borcu olduğunu düşünüyorum.