Mizaç Temelli Eğitim: Her Öğrenciyi Fıtratına Göre Yetiştirmek

Mizaç bireysel eğitim, onun öğrenme biçimini kendi özelliklerine göre şekillendiren bir anlayıştır. Eğitimde bireysel krediler vermek, öğrencilerin potansiyelini ortaya çıkarır. Bu bakış açısı, onun çocuğunun fıtratına uygun eğitim ücretine teslim olmayan bir yolculuktur.

Tavşan ile Balığın Hikayesi: Fıtrata Uygun Eğitimin Sırrı

Ormanın derinliklerinde, sabahın serinliğindekilerin arasında süzülürken, tavşan coşkuyla oradan girip sıçrıyordu. Toprağın koşularında koşuyor, onun adımında yaşamını ritmini hissediyordu. Bir gün yolu, ormanın sınırı boyunca dingin bir göle düştü. Suyun aşırı ayna gibi parlıyordu. Tavşan gözü dikip bu sessiz mucizeyi seyrederken, bir anda suyun yüzü yarıldı. Pulları ışıkla dans eden bir balığın başını kaldırdı. Gölün derinliklerinden gelen bu misafir, sanki bambaşka bir dünyanın haberiydi.

“Söyle bana” dedi tavşan. “Kimsin? Suyun içinde ne yaşadığın nefes almadan nasıl yaşarsın?”

Balık sakince:

“Benim yurdum var. Suyun içinde yıldırım hızıyla özgürce yüzerim. Senin için toprak vardı, benim için de su odur.”

Tavşan biraz gururlandı:

“Öyleyse gel, yarışalım. Kimin daha hızlı olduğuna göre.”

Yarış başladı. Tavşan tozu dumana kattı, balıksa kıyıda çırpınıp kaldı.

Tavşan kahkaha attı:

“Gördün mü? Sen bana yetişemezsin!”

Balığın gözleri ciddileşti:

“Cesaretin varsa, bir de suya gel.”

Tavşan suya atladı ama adım atamıyor, nefesi kesiliyordu. Balık ise ışık gibi süzülüyordu.

O an tavşan anladı:

Onun varlığı kendi fıtratında güçlüydü. Balık suda hükümdar, tavşan karada şimşekti.

Resmi tam boyutta görüntülemek için enter’a basın veya tıklayın

Mizaç Temelli Eğitimin Felsefesi

Bu hikâye, eğitimde mizaç farklarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çünkü onun öğrencinin kendi yolunda ilerlemesi gerekir.

Mizaç sayısal eğitim, öğrenciyi kalıplara sıkıştırmak yerine, onun özelliklerine uygun bir yöntem bulmayı öğretir. Ne yazık ki günümüzdeki eğitim sistemi, farklı fıtratların ihmali, herkese aynı yöntem uyguluyor.

Bir çocuğun sessiz bir şekilde beslenmesi en iyi şekilde öğrenilirken, diğerinin enerjisiyle ilgilenilir. Kimi sorumlulukla güçlenir, kimi destekle açılır. Ama hepsine aynı yöntemle dayattığımızda, balığı karada koşturur, tavşanı suya iteriz.

Sonuç olarak da yorgunluk, başarısızlık ve başarısızlık kaybı. Fıtrata uygun eğitim ise hem huzuru hem de başarıyı getirir. Böylece öğretmen öğrencinin fıtratını keşfeder.

Çünkü bir öğretmenin en önemli görevi, öğrencinin özellikleriyle ayrılması ve onu başkalarıyla karşılaştırmadan kendi kulvarında çalışmaktır. Bu anlayışlar, öğretmenin bir “bilgi aktarıcısı” olmaktan çıkar, bir “rehber” haline gelir.

Öğrencinin kendi varlığına uygun bir çalışması desteklendiğinde, öğrenme yüklendiğinden çıkar; bir manevi yolculuk haline gelir. Böylece öğrenme süreci kalıcı, anlamlı ve huzurlu olur. Veli ise Fıtratına Saygı Duymayı öğrenir.

söylentilerin mizaçlarını bilen veliler, tıkayan neden bazı alanlarda zorlandığını daha kolay anlar. Böylece de mizaçsal eğitim, velilere güçlü bir yol haritası sunar. onların mizacına uygun yönlendirme, evde öğrenme ortamını huzurlu hale getirecekler.

Veli, çocuğu başkalarıyla karşılaştırmayı bırakıp onun mizaç özelliklerine göre destek verdiğinde, büyüme ilerlemeleri artar, aile içi iletişim güçlenir. Eğitimde gerçek başarı, çocuğun yarışta kazanması değil, kendi ilerlemesidir.

Sonuç olarak: Her Kendi Öğrenci Denizinde Yüzer

Mizaç ulusal eğitim, öğrencinin değişimine uygun olarak kabul edilen en insani yaklaşımdır. Bu anlayışlar sayesinde hem akademik başarı artar hem de içsel huzur korunur. Eğitim, balığı denizine, tavşanı olgunlaştırabilmektir. Onun öğrencisi içinde keşfedilmeyi bekleyen bir deniz, bir toprak, bir gökyüzü vardır. Öğretmen bu alanı gören gözdür; veli, bunun sabırla grubu olan yoldaştır.

Son Yazılar