Kâinatta her şey kendi diyalektiğiyle(zıddıyla) var olur.
Bütün kâinat ve beşeriyet alemi muazzam ve sorunsuz bir denge içerisindedir.
Peki, yaşadığımız dünyada bu kadar çok zıtlık varken böylesi bir denge nasıl kuruluyor sorunsalı, belki de dünyanın oluşum zamanından beri kafaları kurcalamaya devam ediyor.
Siyahla beyaz, iyilikle kötülük, sıcakla soğuk, geceyle gündüz, ölümle yaşam nasıl oluyor da aynı evren içerisinde var olabiliyorlar.
Bize öğretilen zıt kavramına göre, zıt kutupların amacı birbirini yok etmektir.
Oysa kâinatın dengesini kuran asıl zıtlar birlikte var olabiliyorlar. Demek ki birlikte var olmayı başaramayan sürekli tehditkâr ifadelerle birbirine meydan okuyanlar, asılında birbirinin zıttı değil tam aksine aynı özden var olmuş farklı meyvelerdir.
Evrendeki zıtlıkları iki çeşit içerisinde ele alabiliriz. Birincisi en başta bahsettiğimiz, kâinatta kendi zıttı ile var olanlar, diğeri ise var olmak için kendi zıttınız yaratanlardır.
İkinci seçenekte bahsettiğimiz suni yaratmalar, göz önünde birbirlerinin tam zıttı iken arka planda birbirlerinin var olma sebepleridir. Aslında varlıklarını tamamen düşmanlık, kin ve nefrete borçludurlar.
Temellerini oluşturan ana harç düşmanlık olduğu için varlıklarını devam ettirebilmek içinde azılı düşmanlığa ihtiyaç duyarlar. Ne kadar öfke, nefret olursa onların varlıkları o kadar pekişmiş olur.
Uzlaşmadan uzak, yan yana bile gelemeyecek pozisyondadırlar.
Bahsettiğimiz zıtlık bir kişi, bir topluluk, bir devlet, bir fikir olabilir.
Şimdi aydınlık günde gözlerimizi kapatıp, karanlık içinde kalıp bir düşünelim.
Siz hiç güneşin, aydınlığın kıymetini anlatabilmek için günlerce doğmadığını gördünüz mü?
Ya da yaşamın kıymeti anlaşılsın, milyonlarca insanın öldüğünü gördünüz mü?
Evet, bunları göremeyiz çünkü bunlar evrende kendi zıttı ile var olabilenlerdir.
Sırf kendi kazancı için iki zıt kutup oluşturup dünya savaşı çıkaran, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan büyük şirketleri gördük.
Aynı masada oturup anlaşan, ama kendi çıkarları için Ortadoğu da milyonlarca insanın ölmesine sebep olan, dünyayı iki kutup hale getiren büyük devletleri de gördük.
Ve belki de en önemlisi kendisi gibi düşünmeyenleri vatan haini diye yaftalayan hastalıklı fikirleri gördük.
İşte bunlarda var olmak için kendi zıttını yaratanlardır.
Var olmak için kâinatın zıtlık kuralını başarıyla uygulayanlar, üzerine hesap kurdukları insanlar reaksiyon göstermedikçe var olmaya ve yok etmeye devam edecekler.