Hemen yazının başında itiraf edeyim; Ziraat Bankası hakkında ağır bir eleştiri yazısı yazmayı planlamıştım. Hatta “ Ne büyük hayal kırıklığı ama” diye bir başlık atacaktım yazıya. Efeler Ligi’nde son dört takım arasına kalamamış olmalarının ardından bir de Cev Cup’ta yenilgi yaşasalardı bu planı gerçekleştirecektim. Fakat çok iyi bir şey oldu ve Ziraat benim bu planımı bozacak bir galibiyet aldı.
Play-off’un ilk turunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne elenmiş olmaları şüphesiz ki büyük bir hayal kırıklığıydı. Rakipleri çok güçlü olsa dahi Ziraat Bankası’nın yaptığı büyük yatırımın böyle bir hüsranla sonuçlanması kabul edilemezdi ve eleştirilmeyi de sonuna kadar hak ediyordu. Yaşanan talihsiz sakatlıklar nedeniyle üst üste yapılan yıldız oyuncu transferlerine rağmen sonuç alınamamış olması da ayrı bir problem. İnsanlar -ben de dâhil olmak üzere- bir devlet bankası tarafından finanse edilen kulübün bu şekilde para harcayabilmesinin haksız bir rekabete yol açtığını düşünüyor. Tabi ki burada Halkbank ve Vakıfbank da aynı şekilde değerlendirilebilir. Ancak Ziraat için farklı bir nokta var: Her sene yaşanan başarısızlıkların ardından bu konudaki eleştiriler yüksek tondan dile getirilmeye başlandı. Yani eleştirilen yatırım bir de karşılıksız kalınca daha fazla tepki alıyor haliyle. Tenkit kısmını dünkü galibiyetin hatırına burada kesmek istiyorum. Şimdi artık iyi bir zaferden bahsetmek zamanıdır.
Ziraat Bankası’nın dünkü rakibi Verona, İtalya Erkekler Voleybol Ligi’nde (Serie A1) normal sezonu beşinci sırada tamamladı ve İtalya’nın köklü takımlarından Trentino ile eşleşti. İşte bu eşleşmenin ilk maçında geçen Pazar günü rakibine deplasmanda 3-2 yenildi. Hem sıralaması hem de hafta sonunda oynamış olduğu voleybolu göz önünde bulundurduğumda kolay lokma olmayacaklarını düşünüyordum. Fakat Ziraat Bankası artık son şansı olan bu maça iyi asıldı, ligdeki İ.B.B yenilgisinin ardından hemen toparlanmış olduğunu gösterdi. Her ne kadar rakibi iki gün önce 5 setlik bir maçtan çıktığı için fazlasıyla yorgun olsa da bu durum Ziraat’in zaferine gölge düşürmez.
Maçın istatistiklerinde dikkat çeken ilk nokta blok sayıları arasındaki fark oldu. Ziraat Bankası’nın ürettiği 14 blok sayısına karşın İtalyan rakibi sadece 5 sayıyla karşılık verebildi. Galibiyetin getiren temel unsurun bu olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında takıma en son katılan oyuncu olan Rus asıllı İtalyan köşe oyuncusu Oleg Antonov da maçın yıldızı oldu. 22 sayıyla oynadı ve skor yükünü çekmiş oldu. Bahsetmek istediğim son isim Vahit Emre Savaş. O artık bir blok canavarı şeklinde nitelendirilebilir. Cev Cup’ta ve Efeler Ligi’nde bu alanda lider konumda bulunuyor.
Ziraat bu iyi vurguların yanında bazı zaaflara da sahip. Mesela Antonov’un çaprazında oynayacak oyuncunun bir türlü kesinleşmemiş olması önemli bir problem. Kurek büyük bir yıldız olarak transfer edildi fakat hala “ben buradayım” diyecek bir voleybol oynamıyor. Onun yerine oynayan Cacic de sürekli olarak sahada değil. Artık sezonun bitişine bu kadar yakınken bu tür belirsizlikler işleri bozabilir. Her şeye rağmen Ziraat Bankası’nı dün geceki galibiyetinden ötürü kutluyorum.