Taraftar bir olayda veya spor dalında bir taraftan veya takımdan olmaya denir. Daha çok futbol takımlarının sempatizanlarına verilen isimdir. Gündelik yaşantımızda siyasette partizan anlamında da kullanılır.
Partizan ise, elinde bulunan olanakları yalnızca kendi partisinin yandaşları için kullanan, parti çıkarlarını öne alan (kimse), partici.
Bu iki kavram özellikle toplulumuzda giderek problem halini almaya başladı. İnsanların bir yerlere üye olup bağlanmaları, üye oldukları kurum veya kuruluşların düşüncelerini savunmaları tabiidir.
Geçmişte insanlar hayatta kalmak için, gruplaşmaya ihtiyaç duyarlardı. Aynı durum bu kez düşüncelerinin hayatta kalması için gruplaşma ve partileşme ihtiyacı duymaktadır.
Nasıl ki hayatta kalmak için karşı grubu yok etmek veya etkisiz hale getirmek için ne yapıldıysa, aynısını bugün insanlar kendileri gibi düşünmeyen, düşünceleri yok etmek ve etkisiz hale getirmek için büyük çaba harcanıyor.
Şu bir gerçek ki bu hayatta insan karşıtı ile kendi varlığının farkına varır. Beyazın beyaz olduğu siyah varken anlaşılır.
Ayrıca düşüncelerimizin yanlış olma ihtimalini de düşünmeliyiz. Çünkü insan, hiçbir zaman mutlak doğru veya mutlak yanlış olamaz.
Tabi ki insanlar birbirlerinin düşüncelerinin kendilerine göre yanlış yönlerini dile getirebilirler. Ancak burada önemli olan karşıda bulunan kişini insan olduğunu unutmamak ve istediğini inanma ve düşünmede özgür olduğudur.
Zira bizi yaratan Rabbimiz, yarattığı kullarına doğru yolu göstermesine rağmen insanlara seçme özgürlüğü vermiştir. Çünkü kendi seçimlerimizin sonuçlarını da yine kendimiz çekeceğiz.
