Çeyrek final günü

A Milli Kadın Voleybol Takımı, Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale kaldı. Turnuvayla alakalı bir şeyler yazmak adına geç kalmış olsam da bu aşamadan itibaren sonuç almak adına çok daha belirleyici bir noktadayız. Yani konuşulası fazlaca konu var. Sonuçlar kötü değil ama problemler de yaşıyoruz.

A Grubu’nu oynadığımız beş maçın dördünü kazanarak ikinci basamakta bitirdik ve son 16 turu maçında Hırvatistan’ı zor da olsa mağlup etmeyi başardık. Artık önümüzde Hollanda ile oynayacağımız yarı finale yükselme mücadelesi var. Grup maçlarının sonuncusu olan Sırbistan ve 3-2 kazandığımız Hırvatistan karşılaşmaları sonunda eleştirel sesler yükselmeye başladı. Bunlara değinmeden geçmek doğru olmayacaktır.

Her şeyden önce atakta, top öldürme konusunda oldukça sıkıntımız olduğu görülüyor. Orta oyuncularımız özellikle de kaptan Eda dışında yüzdeli hücum eden bir isim göze çarpmadı. Bu durum beraberinde bir şeyi öncelik haline getiriyor: Servis karşılama. Manşet zaten oyunun temel dinamiklerinden bir de atakta skor üretme kısırlığı yaşandığında çok daha önemli hale geliyor. Köşe oyuncularımız içinden Fatma Yıldırım’ın servis karşılama konusunda arkadaşlarına göre daha iyi olduğunu söylenebilir ancak Guidetti onu pek tercih etmedi. İşte burada ikinci eleştiri konusu ortaya çıkıyor.

Başantrenör Giovanni Guidetti’nin takıma hem çok fazla müdahale ettiği hem de bu müdahalelerde pek başarılı olamadığı yönünde bir eleştiri var. Hatta olası mağlubiyet istifayı da getirebilir. Uzun yıllardır başında olduğu görevinin tehlikeye girmesine Giovanni’nin nasıl tepki göstereceği benim için merak konusu. Olumlu da sonuç verebilir olumsuz da. Özellikle oyuncu seçimi ve değişiklik anlarında göstereceği refleksler onun hakkında konuşulacakları belirleyecektir. Her şeye rağmen turnuva devam ederken yıpratıcı eleştirileri doğru bulmuyorum(haklı bile olunsa). Çünkü böyle bir tavrın şu an için takıma hiçbir faydası olmaz. İş bittikten sonra elbette herkes kişisel hakkı olan eleştiriyi getirir ve yetkili kişiler tarafından gereken yapılır. Turnuva içerisinde belli başlı taktik hatalar yaptığı fikrine tamamen karşı çıkamam ama Guidetti çok kaliteli bir antrenör ve saygıyı kesinlikle hak ediyor. Bugüne kadar kadın voleyboluna kattıkları da ortada. Ayrıca her başarı ya da başarısızlık oyuncular ve yöneticilerin de payının olduğu bütünsel bir süreçtir.

Hollanda’nın çok yüksek oyuncuları var. Güçten ziyade teknik kapasiteye dayalı bir oyun tarzını benimsiyorlar. Biz maça tutunmak için öncelikle servis karşılama konusunda problem yaşamamalıyız. Böylece atak yüzdemizi yukarıya çekebiliriz. Daha önce belirttiğim gibi iyi manşet gelmezse hücumda çok fazla aksıyoruz. Bunun dışında rakibin hücumcularına karşı defansta direnç göstermek de oldukça önemli.  Devamında ne gibi hamleler olacağını oyun içerisinde hep birlikte göreceğiz. Ankara’da yoğun taraftar desteğini arkamızda hissedeceğimiz bir maç olacak. Atmosferin oyuncular üzerindeki baskısı da duygu değişimi veya oyundan düşme bağlamında kesinlikle etkili olacaktır. Favori görünmediğimiz ortada buna karşın sürpriz sonuçlar almak ülkemiz için her spor branşında karakteristik bir davranış haline geldi(dün elimizden kaçan ABD maçı gibi).

Sahada milli takım için emek veren herkese inanmak ve onları desteklemek gerekir. Sosyal medya ya da farklı iletişim kanalları üzerinden bu desteği hissettirmek de en fazla önemsediğim konulardan. Bugünkü çeyrek final mücadelesi sadece Ankara’da maça gidecek seyircinin değil, tüm ülkenin gündemi olmalı. Umarım yarı finale yükselen taraf biz oluruz.

 

Fotoğraf: www.tvf.org.tr/

Son Yazılar

Voleybol ağırlıklı güncel spor yazıları yazıyor. Marmara Üniversitesi'nde Spor Yönetim Bilimleri Yüksek Lisans eğitimi alıyor. Çeşitli spor kanallarında voleybol maçları anlatıyor.