Ayakkabımın ağzından çıkan dilim
Oldukça salyalı bir öpücük
Konduruyor
Buzdolabı gibi yaşayan ellerime
Soğuk ve ağrılı
Bir hayat benimkisi
Bazen regl ağrılarım
Hiç sinmiyor
O zaman anlıyorum
Kadın olduğumu ama
Ellerim bir kadın için
Çok sakiller
babam bir kadın için
çok iyi bir insan
bu durumdan hoşlanmıyorum
kurumak, gitmek
kendilerine gelmeleri için
dışarıya asıyorum onları
mandallar canımı acıtıyor
ama
alışıyorum
rüzgar vuruyor tırnaklarıma
vitaminsizlikten hepsi ölüyor
sessizce uzanıyorum kanepeye
yatağa, çimene, ormana
denize, ormana, kilere
gördüğüm şeyler hep aynı
Soluyorum
Yeşil ve bitkinim
Yapraklarımın döküldüğünü hissediyorum
Ayak parmaklarım yok oldular
Güneş yeniden doğmak için
Çok parlak
Bir şarkıya çarpıyor kör bir çocuk
İyice göremiyor
İstanbul gri, tuhaf bir ton
Haliç umut verici
Okulu berbat bir kusmuk
Bu dünyayı terk ettiğimizde de
Benim geçtiğim yerler
İzlediğim oyunlar
Gördüğüm kadınlar
Dokunduğum adamlar
Kokladığım manzaralar
Aynı mı kalacak?
Keşke izleme şansımız olsa
Her şeyin yıkılışını
Yok oluşunu
Düştüğünü görsek.
Rahatlasak
Bir bok olmadığını görsek
Bomboş dünya
Bir Tanrı var
Benden içeri
O da yalnız artık
Denize açılmış
öyle