Yanıyor!
Yanıyor!
Köhne kandil değil;
Umudum yanıyor!
Başka mevsimdeyim.
Düştüm.
Üşüdüm.
Görmedim ki,
Mevsimini.
Duymadım ki,
Kapımın açılışını,
Koklamadım ki,
Gelişini.
Rüzgar bile
Karla buluştu.
Tipi oldu.
Ses dağa çarptı.
Yankı oldu.
Peki bize
Ne oldu?
İşte öyle oldu.
Kaldı bize eyvallah.
Öyleyse,
Eyvallahtan eyvahı alayım
Düştü dermanım.
Bir yokta bir vardayım.
Hüznü dardayım.
Bugün de bir garip olanım.
Yoksa dünde kalan mıyım?
Yarına selamımın hükmü var mı?
Bir fincan kahve etmesem de
Bilmem kıymetim kadrim var mı?
Biz de olduk bir köhne kandil.
Yağ yoksa kandilde,
Işık verir mi?
Işıksız kalınca,
Azrail bile yanıma gelir mi?
Gelmez ki.
O bile gelmez ki.
Hem gelse de Azrail
Sadece Can’a gelir.
Bende bir gaflet var ki,
Azrail bile insafa gelir.
O ışıksız gaflet ki,
Dostu ırak eder.
Eyvallahta eyvah eder.
Derman da dermansız eder…