Eder ligin yarısı

Geçtiğimiz Pazar günü ile birlikte Efeler Ligi’nde normal sezonun ilk yarısı sona erdi. Sıralamayı ya da maç sonuçlarını Türkiye Voleybol Federasyonu’nun sitesinden takip edebilirsiniz. Ben başka bir konuya değinmek istiyorum.

Şu an ligdeki yarıştan tamamen kopmuş iki takım var: Beşiktaş ve TKD Kuzey Enerji Gümüşhane Torul Gençlik. Bu takımlardan Torul’un hiç puanı yok, Beşiktaş ise tek üç puanını Torul’dan aldı. Zaten 12 takımın olduğu bir ligde 2 kulübün tamamen yarış dışı kalması durumunda ortada nasıl bir rekabet gücünden bahsedebiliriz? Dünya ve Avrupa ligleri arasındaki yerimizi tartışırken bu denli büyük bir dezavantaj bizi ne kadar gerilere götürüyor, farkında mıyız?

Söz etmem gereken bir başka konu yayıncı kuruluşun maç seçimlerindeki facialar. TRT, tamamen genç bir kadroyla mücadele eden Beşiktaş’ın maçlarından ikisini canlı yayınladı. Yanlış anlaşılmasın, benim bu kulüple alakalı bir sıkıntım yok. Fakat televizyon ekranında çekişmeli, seyir zevki ve oyun kalitesi yüksek karşılaşmalar yayınlanmalı ki insanlar ilgi göstersin. Sizlere soruyorum; Galatasaray karşısında hiçbir varlık gösteremeyen ve adeta ezilen Beşiktaş formalı gençleri bir Beşiktaş taraftarı dahi seyrederken keyif alabilir mi? Haftada hepi topu iki maç yayını veriyorken böylesine özensiz davranmak bir devlet kurumuna hiç yakışmıyor. “Bir bilene sormak lazım.” diye boşuna dememişler.

Biz son birkaç senede hep bir ya da birden fazla takımın bu şekilde yalnızca itibar maçları oynadığı sezonlara şahit olduk. Kadrolarını dağıtan, oyuncularına ödeme dahi yapmayan kulüpler gördük. Yani bu sadece Torul ve Beşiktaş’a has bir durum değil. Son beş senede lige çıkan takımlardan yedi tanesi aynı sezon ya alt lige düştü ya da direkt olarak voleybol şubesini kapattı. Anlaşılan o ki en üst lige yükselme başarısı gösterseler dahi kalıcı olamıyorlar.

Bir tespit yaptım ama sonrasında bunun nedenlerini anlatmaya çalışmazsam, bir çözüm önerisi getirmezsem eleştiriler anlamsız olur. Bu nedenle ilk olarak neden sürekli olarak bu durumla karşı karşıya kaldığımızı ardından da nasıl bir çözüm olabileceğini anlatayım.

Öncelikle şu ayrımı yapmak lazım: Ligin ekiplerine baktığımda yeni çıkan takımları bir kenara bırakırsak İnegöl Belediye dışındaki takımların tamamının uzunca bir süredir orada olduğunu görüyorum. Bir başka deyişle 12 takımla oynanan ligin zaten kemikleşmiş 9 ekibi var. Bu takımlar gerek maddi koşulları gerekse kurumsal yapıları itibariyle belli bir seviyeye ulaşmışlar. Alt ligden gelen takımlar da bu kulüplerle mücadele edebilmek adına aslında boylarını aşan bir yatırım yapıyorlar. Sonucunda da henüz bu yatırıma hazır olmayan koşulları nedeniyle başarısızlık ve hüsran yaşıyorlar.

O halde ligdeki takım sayısını artırarak bir önlem alınabilir. “Kemikleşmiş” olarak ifade ettiğim kulüplerin dışında beş ya da altı takım olursa ligin altında dengeli bir rekabet olur. Çünkü yeni bir üye çıktığı ligde kendine yakın bütçede kaç takım bulursa o kadar gerçekçi yatırım yapar. Bir diğer önlem de ligden düşen takım sayısını azaltmak olabilir. İki takım yerine bir takım düşerse yeni katılan kulüpler ekonomik şartlarını daha az zorlayacaklardır. Mesela İtalya Erkekler Voleybol Ligi (Serie A1) 14 takımla oynanıyor ve her sezon tek takım küme düşüyor. Lige yeni çıkan takımın karşısında dev kulüplerin dışında mücadele edebilme ihtimali olan daha fazla ekip bulunuyor. O takım da bu sayede hem adım adım büyüme şansına sahip oluyor hem de ligde kalma adına ümidi artıyor.

Bu şekilde bir uygulama takımların yanında ligler için de faydalı olacaktır. Üst, orta ve alt sıralar için mücadele eden eşit sayıda takım olmalı ki bir dengeden bahsedebilelim. Lig sakinlerinin arasındaki uçurum azaldıkça maçların kalitesi de artacaktır. Sonucu tahmin edilemeyen maçlar her zaman için daha çok ilgi çekecektir.

Umarım ilerleyen dönem için Federasyon ve yetkililer bu sorunun üzerine eğilirler. Aksi takdirde ne kadar salon yaparsak yapalım ne kadar yıldız transfer edersek edelim hep büyük Avrupa liglerinin arkasında kalacağız. Ben de bu konuda sıklıkla yazmaya gayret edeceğim.

 

Son Yazılar

Voleybol ağırlıklı güncel spor yazıları yazıyor. Marmara Üniversitesi'nde Spor Yönetim Bilimleri Yüksek Lisans eğitimi alıyor. Çeşitli spor kanallarında voleybol maçları anlatıyor.