Yarasa

İtiraf ediyorum ben bir kuklayım! Konuşan, tüketen, üreten, düşünen ama daima uyuyan bir kukla. Elbette sizin gibiyim. Emeklerimin karşılığını alırım mesela, ne kadar alırsam o kadar çalışırım, tabii çoğu zaman almam da, yani, sadece çalışırım. Kanlı canlıyım sonra ama kanımı değecek herkes için akıtabilirim. Kimin değdiğini düşünmeseniz olur mu? Çünkü ben de düşünmüyorum, tabii bu durumda siz de değmeyeceksiniz! Asabiyim fazla üzerime gelmeyin, damarıma basıldığı an öldürürüm de. Beni neyin üzeceğini çok iyi biliyorsunuz. Diyorum ya sizim ben!

Dünya görüşüm arabalar, daireler, mümkünse apartmanlar, hiçbir şey benim olmasa da olur! Kiramı ödeyin yeter. Sonra taksiler de güzeldir! O durmazsa, alakasız olacak ama ben yine de kırmızı ışıkta dururum. Standartlarım ve komplekslerim olabilir fakat bilirsiniz hayat pahalı onlarsız da yaşanılır.

Her sabah spor yaparım. İş öncesi alıştırma malum. Gölgemden önde bitiririm her zaman parkuru. Kazanmasaydım üzülürdüm yarışı. Kaybetmeyi sevmem! Sizde öyle, biliyorsunuz. Kaybedersem ne düşünürler hakkımda kim bilir. Beceriksiz miyim ben? Herkes beni övsün istiyorum. En iyisi benim itiraz istemiyorum!

Film izlemeyi çok severim. Beni benden alıyor. Karşıtlıklar anlamdaşmış gibi hissediyorum bazen. Zenginler bu kadar fakir mi ya da fakirler bu kadar zengin? Kötüler bu kadar varlıklı mı gerçekten? İyileri satın alıyor olmasınlar? neyse boş verin bunları. Sizi sorularımla da sıkmayayım şimdi. Anlayacağınız film izlemek güzeldir! Hatta alfred ile beraber çektirdiğimiz imzalı bir fotoğrafımız bile var. Tanırsınız alfred hitchcock’u iyi bir yönetmendir. Benim idolümdür kendisi! Her zaman onun fotoğrafıyla beraber uyurum.

Geceler de mükemmeldir! Yarasa misali. Hep merak etmişimdir, onun gözleri gerçekten kör mü yoksa hava karardığında ortaya çıktığı için mi görmüyor hiçbir şeyi?

Bazen ben de yarasayım.

Görmediğim, tanımadığım şeylerle yargılayamam ya kendimi!

Karanlıkta isem ne yapabilirim?

Her şeye rağmen huzurluyum.

Ben bir kuklayım

Halinden memnun bir kukla

Bir de köle!

Öyle demiştin değil mi Albert (einstain) amca?

Özgürlüğün ve insanlığın en büyük düşmanı halinden memnun kölelerdi değil mi?

Ama şu an bir dost olarak sesleniyorum sana!

Kendime susamışım yapmacıksız.

Beni aydınlığın ile çal, sonra bırak.

Hoşça kal…

Son Yazılar

Tanrı insanı yaratmaz, insanı toplum yaratır.