“Arena”dayız

Efeler Ligi’nde normal sezonun ardından küme düşecek takımların belirleneceği baraj etabı karşılaşmalarıyla ilgili duyuru geçtiğimiz günlerde yapıldı. Öncelikle duruma tamamen vakıf olabilmeniz adına statü ve programı aynen iletiyorum sizlere:

Etap müsabakaları sonunda Efeler Ligi’nde 9’uncu, 10’uncu, 11’inci ve 12’nci sırayı alan takımlar, 1. Etap’taki puanlarını Baraj Etabı’na taşırlar. Bu 4 takım (9’uncu, 10’uncu, 11’inci ve 12’nci), Ankara Başkent Voleybol Salonu ve İzmir Atatürk Voleybol Salonu Vestel Venus Arena’da üçer günlük iki devreli turnuva maçları oynayacaklar. 1. Etap’taki alınan puanlar ile 2 turnuvadaki alınan puanların toplamı sonunda son iki sırayı alan (11’inci ve 12’nci) takımlar 1. Lig’e düşerler.

1. Devre Karşılaşmaları: 01-02-03 Nisan 2017 tarihlerinde;
2. Devre Karşılaşmaları: 08-09-10 Nisan 2017 tarihlerinde oynanacaktır.

Türkiye Voleybol Federasyonu’nun seçtiği şehir pek uygun değil gibi görünüyor. Zira İzmir’de zaten başta Arkasspor’un erkek voleybol takımı olmak üzere alt liglerde mücadele eden bir çok kadın takımı var. Sayısal olarak ifade etmek gerekirse baraj etabı maçları liglerde 5 erkek ve 8 kadın takımı olan bir şehre verildi.

Federasyonu’nun voleybolun ülke çapındaki popülerliğini artırmak, lisanslı voleybolcu sayısını yükseltmek gibi hedefleri var. Bu açıdan baraj etabı karşılaşmaları söz konusu hedefleri gerçekleştirme yolunda önemli katkılar sağlayabilirdi. Bunun için ise liglerde takımı bulunmayan bir şehrin seçilmesi çok daha işlevsel sonuçlar doğurabilirdi. İzmir’de Şampiyonlar Ligi maçları izlemiş olan bir çocuk açısından baraj etabı karşılaşmaları daha sıradan bir etki yaratacaktır. Oysa voleybolu daha önce bu seviyeden izlememiş olan bir çocuk çok daha fazla faydalanabilirdi.

İşin bunun yanında yatırıma teşvik boyutu da var aslında. Tokat, Afyon ve Urfa’dan takımların katılacağı müsabakaları izlemek herhangi bir Anadolu kentinin belediyesi veya özel girişimci için cesaretlendirici olabilirdi. “Galatasaray, Fenerbahçe Afyon’a gidiyorsa biz de bu takımları şehrimize getiririz.” diyebilirlerdi. Hem de öyle bir iki maçlık falan da değil turnuva. Dolayısıyla mini bir voleybol kültürünün oluşmasına katkıda bulunabilirdi. Efeler Ligi’nden takımların katıldığı mücadeleler şehirde voleybolun daha ilgi çekici bir unsur olmasına yardımcı olabilirdi.

Karar verilirken kent yapısı da düşünülmeliydi kesinlikle. Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum: Geçtiğimiz ekim ayında A Milli Erkek Voleybol Takımı 2017 Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkını Turgutlu’da ağzına kadar dolu bir salonda oynadığı maçlar sonunda kazandı. Emin olun milliler İstanbul’da o kadar seyirci çekemezdi. Bu örnekteki bakış açısı baraj etabı maçları için de geçerli olmalıydı. Bu şekilde düşünüldüğünde turnuvanın bir kaç açıdan daha etkili olabilmesinin mümkün olduğunu anlıyoruz. Umarım ilerleyen dönemde bu tür organizasyonların programlarında daha özenli davranılır.

Son Yazılar

Voleybol ağırlıklı güncel spor yazıları yazıyor. Marmara Üniversitesi'nde Spor Yönetim Bilimleri Yüksek Lisans eğitimi alıyor. Çeşitli spor kanallarında voleybol maçları anlatıyor.