Halep ve İslam dünyası

Halep’in durumu içler acısı; kadın, çocuk, yaşlı, hastane ve okul demeden, gözünü kan bürümüş ve mezhepçilik yapan kişiler, gruplar ile bunların destekçileri tarafından yakılmış ve yıkılmış bir halde. Sokaklar kadınların, çocukların, masum insanların kanlarıyla boyanmış. Dünya bu durum karşısında, BM’de iki ülkenin verdiği veto kararıyla adeta hareketsiz kalıyor. Ve çaresizmiş gibi kalıcı bir çözüm üretemiyor. Halep’teki bu yaşananlara karşı, İslam dünyasından Türkiye dışında güçlü bir ses veren de yok maalesef.
Neredesin İslam dünyası? Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Lübnan ve diğer müslüman ülkeleri neredesiniz? Müslüman geçinenlerin sorumlulukları nedir? Müslümanlığı biz mi bilmiyoruz yoksa sizin bildiğiniz İslam dini ile bizim bildiğimiz İslam dini başka mı? Masum insanların, özellikle çocukların ve kadınların kalleşçe, acımasızca bombalarla öldürülmesine sessiz kalmak nerede yazıyor? Anlaşılan, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözü sizin o taraflara uğramamış ya da haksızlığa karşı bir şeyler yapmak işinize gelmiyor.
En azından Türkiye gibi yürekli bir açıklama yapın, gür bir ses çıkarın. Zamanında, birlik içinde olup yapılan zulümlere gür bir ses çıkarabilseydiniz; dünya üzerinde istediğini yapmaya çalışan güçlü devletler: “Bu Müslüman ülkeler birlikte hareket ediyorlar, bunların birine karşı harekete geçecek olursak tüm Müslüman ülkelerini karşımızda buluruz.” diye düşünürdü. Ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere tüm Müslüman coğrafyası üzerinde rahat rahat planlar kuramaz ve istediklerini yapamazlardı. Ama maalesef, İslam dünyasında kendi işine bakan, kardeşinin derdiyle, sıkıntısıyla ilgilenmeyen bir durum söz konusu. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesi hakim gibi. İslam dininin başta Müslümanlar olmak üzere tüm insanlara tavsiyesi bu mudur? Benim bildiğim İslam dininde; birlik olma, savaş bir yana dünyaya barışı ve sevgiyi hakim kılma, farklılıklar olsa da kardeşçe ve yardımlaşarak yaşama düşüncesi ve anlayışı hakimdir.

İslam dünyası, gelin bir an önce birlik olun. Müslümanların üzerinde oynan oyunlara müsaade etmeyin. Birlikten kuvvet doğar. Farklı farklı kültür ve mezhepler olsa da aynı Allah’a inanma ve aynı Peygamber’in ümmetinden olma düşüncesi, Müslümanlar için en önemli birleştirici güçtür.

Son Yazılar

Adem Kaplan Yazar:

Gaziantep'liyim. İlk, orta ve lise öğrenimimi Gaziantep'te tamamladım. Kahramanmaraş Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümünden 2012 yılında mezun oldum. Orta okul ve lise yıllarında futbolla ilgilendim. Hayata hep pozitif bakmaya çalışırım. Barışın hakim olduğu bir dünya düşlerim. Zorluklarla dolu bir hayatta sevgi, azim ve ümitle yaşandığını herkese tavsiye ederim.