Onlarca yıl İtalyan Müze’sinde sergilenen bir çift kolluğun, yeni ve kapsamlı araştırmalar ışığında Kraliçe Nefertari’ye ait olduğu ortaya atıldı. Mumyalanmış bacakların gizemini çözmeye yardımcı olmak için dünya genelindeki uzmanlar tarafından, paleopatoloji (eski hastalıkların incelenmesi), genetik, kimya ve Mısır ekonomisini kapsayan bir dizi test yapıldı.
Araştırmacılar kalıntıların Nefertari’ye ait olduğundan eminler; aslında bu durum pek de şaşırtıcı değil, 1904’te keşfedilen bu mumya Nefertari’nin mezarı içindeydi fakat bu bilimsel bulgu açısından bir ilk olarak göze çarpıyor.
İsviçre, Zürih Üniversitesi’nden Mısırlı Michael Habicht, “Nefertari, Mısır’ın gerçekten büyük ve önemli kraliçelerinden biri, tıpkı Hatshepsut, Nefertiti ve Kleopatra gibi” diye ekliyor.
Kraliçe, Milattan Önce 1213-1279 yılları arasında hükümdarlık süren İkinci Ramses’in ilk eşi ve onun vücudu, bu mumyalanmış kalıntıların bulunduğu yere QV66 olarak da anılan, Kraliçeler Vadisine gömülü. Ancak –Tahmini Millattan Önce 1255’te- ölen Nefertari’nin 1904’te keşfedilen mezarı büyük ihtimalle yağmalanmış. Mumya hırsızlar tarafından parçalanmış ve bir kenara atılmış.
Kimlik tespitini daha kolay sonuçlandırabilmek için eski mezarlardan kalma yağmur ve çamur ile mezarın yıkanmış olma ihtimalinden şüpheleniyor. Arkeologlar tarafından alınan ve analiz edilen fragmanların arasında bel kemiğinin parçaları, diz kapağı ve proksimal tibia (dizin hemen alt kısmı) yer alıyor.
Yapılan testlerden biri, vücut yüksekliğinin kemik oranları temel alınarak tahmin edilmesine dayanıyordu. Bu teste göre elde edilen kadın mumyası 165 ile 168 santimetre arasında. Araştırmaların sonucuna göre Nefartari, o zamana göre değerlendirilirse kadınların yüzde 84 ünden daha uzun bir yapıya sahipti.
Diğer ipuçlarına göz atılacak olunursa; röntgen sonuçlarına göre mumya bir arter hastalığı olan damar sertliğinden mustarip 40 ile 60 yaşlarında bir kadın olduğu öne sürüldü ve Ramses döneminde kullanılan sivriltme sıvısı kullanıldığı ise öne çıkan bulgular arasında gösterildi.
Uzmanlara göre, olay yerinde bulunan çimen, palmiye yaprağı ve papirüsten yapılan sandaletler, Nefertari’nin tarzının tipik bir örneği. Yine de DNA testi gibi testlerin hepsi başarılıydı, diyemeyiz. O nedenle bunların Kraliçe Nefartari’ye ait oldukları kesin olarak söylenemez.
“En olası senaryo, mumyalanmış dizlerin gerçekten Kraliçe Nefertari’ye ait olması” dedi. Habicht verdiği demeçte. Ve şöyle ekledi : “Kalıntıları mezarında bulunan, yalnız başına kimsenin isim vermediği nesnelerle birlikte bulduk.”
Kaynak: ScienceArt
