Defansa rağmen kazanmak

Futbolda hep vardır hani. “Şu oyuncuya rağmen kazandık be baba.” gibi cümleler kurarız. Dün de yine öyle maçlardan birini izledik tüm futbolseverler olarak. Yine de güzel maçtı vesselam.

Maçtan önce Galatasaray’ın Kasımpaşa’ya en az 3 gol atacağını öngörüyordum. Ancak işler hiç de kolay olmadı desek yeridir. Kasımpaşalı Titi’nin, uçak kazasında ölen futbolcular için -özellikle arkadaşı Josimar- döktüğü göz yaşları henüz kurumamışken ilk düdük çaldı. Galatasaray maça istekli başladı. Baskılı futbolunu ilk dakikalarda rakibe kabul ettirdi. Galiba maçın ilk pozisyonunda gol geldi. Podolski, Sneijder’le paslaştıktan sonra ceza sahasının hemen önünde şutunu çekti ve topu Titi’nin bacaklarının arasından, kaleci Ramazan’ın ise bakışları eşliğinde ağlara gönderdi. Golü bulan Galatasaray, ilk yarıda fazla atak gerçekleştiremedi. Kontrollü oynayarak topu çevirmeye odaklandı. Kasımpaşa birkaç cılız atak dışında pek varlık gösteremedi. Ceza sahasında Tunay’ın Sabri ile mücadelesinde yerde kaldığı pozisyonda hakem devam dedi. Hakem pozisyona oldukça yakındı. Devam kararı doğruydu. Pavelka’nın şutunda topun kaleye gitmesini Serdar’ın vücuduyla engellediği pozisyonun devamında, Yasin topu koluyla önüne alıyor. Hakem devam dedi ama Kasımpaşa’ya frikik vermeliydi. İlk yarıda Galatasaray yaklaşık 5 dakika topu Kasımpaşa’ya vermeden top çevirdi. Bu 5 dakika belki atak yapmadı ama topu rakibe uzun süre vermemesi önemliydi.

İkinci yarı golle başladı desek yeridir herhalde. Kasımpaşa kalecisi Ramazan’ın gelişigüzel uzaklaştırdığı topta Serdar’ın ne yapmak istediğini anlayabilen var mı acaba ahali? Topu kendi kalesine doğru göndermesi ve devamında Sabri’nin inanılmaz hatası saç baş yolduracak cinstendi. Bu pozisyonda Serdar’ın Adem ile hava topu mücadelesinin faul olmadığını düşünüyorum. Devamında da Kasımpaşa golü geldi. Bu defansla gol yememek için mucize olması lazımdı zaten. Neyse ki gole cevap gecikmedi. Carole, nefis bir çalımla rakibi Pavelka’yı geçti ve Bruma’ya, attığı çalımı gölgede bırakacak mükemmel bir pas attı. Bruma da bu çalımı ve pası golle taçlandırdı. Golde ilk goldeki gibi şanssız bir Kasımpaşalı vardı. Günün şanssız ismi Titi, bu golde de topun bacaklarının arasından geçmesine engel olamadı. Oyun başa baş giderken Kasımpaşalı defans oyuncusu Otigba’nın 2 dakikada 2 sarı kart görmesi Kasımpaşa’nın fişini çekti desek yanlış olmaz galiba. Çünkü 11 kişi Kasımpaşa oynanan oyuna baktığımızda golü bulabilecek ataklar yapabilirdi. Nitekim golden sonra Galatasaray’ın skoru koruma düşüncesi başına iş açmak üzereydi. Bruma’nın kaptırdığı topta, Kasımpaşa’nın yaptığı kontra atakta çekilen şutun Hakan’ın açık olan koluna çarpması penaltıya sebep oldu. Hakan’ın ve Sabri’nin gollerdeki bariz hataları, tecrübelerini geçtim Galatasaray formasına yakışmıyor. Hakan’ı kurtaran isim Kasımpaşalı Adem oldu. Bana göre penaltıyı o kadar kötü kullandı ki Muslera kurtarışı yaptı. 10 kişi olmasına rağmen Kasımpaşa daha etkili taraftı. Muslera ile Koita’nın hava topu mücadelesinde faul kararı doğruydu. Bildiğim kadarıyla hava toplarında kaleciye en ufak bir müdahale faul olarak değerlendiriliyor. Son dakikalarda ceza sahasında Sabri’nin Veigneau’ya müdahalesinde Kasımpaşalılar penaltı bekledi. Hakemin devam kararı doğruydu. Çünkü Sabri topa müdahale ediyor.

Galatasaray’da De Jong, Yasin, Bruma, Sneijder, Podolski ve Carole ortalamanın üstündeydi. Özellikle De Jong’un Tolga ile beraber oynaması gerektiğini düşünüyorum. Belki gereksiz bir karşılaştırma olacak ama De Jong, Melo’dan daha iyi performans sergiliyor. Çok faydası olacaktır. Öte yandan Eren’in yedek kalması mantıklı gözüküyor. Çünkü herkesin malumu Galatasaray’ın orta açamaması. Dolayısıyla Eren’in gol bulması zor olacaktır. Kasımpaşa adına kaleci Ramazan gollerde çaresizdi. En etkili oyuncuları da Tunay’dı. Hakem Mete Kalkavan’da Yasin’in eline çarpan topta frikik vermediği pozisyon dışında genel olarak iyi maç yönetti.

Oynanan oyun yine tatmin etmedi. Yine de rakiplerin puan kaybettiği haftada “9 puanlık maç” olarak değerlendirilen bu maçın kazanılması daha önemliydi. Zaten bu defansla kazanmak deveye hendek atlatmaktan daha zordu. Semih’in ve Chedjou’nun Serdar’dan daha kötü veya formsuz olduklarını düşünmüyorum. Sırf uçuk paralar verildiği için Serdar oynuyor galiba. Sabri zaten hepimizin kabusu. Galatasaray bu defansla kazanabilir ama şampiyon olamaz. Devre arası 1 stoper ve 1 sağ bek kesin alınmalı. Geçen maç iyi oynayan Linnes, neden sağ bekte başlamadı acaba? Bu da bir başka soru işareti. Kanaatimce Sabri’nin ve Selçuk’un bir yerlerden torpili var. Bu bariz belli. Bu durumun başka bir açıklaması yok çünkü.

Defans sorunu senelerdir devam ediyor Galatasaray’da. Zaten takım olarak yıllardır zayıf bir görüntü çiziyor defans yapmak konusunda. Hep imrenirim defansında yırtıcı, adam geçirmeyen, kalıplı oyuncuların yer aldığı takımlara. En son bu özelliklerde Servet vardı. Umarım yine böyle oyuncular bulunur. Yoksa Allah hepimize sabır versin. Nereye kadar gider bilmiyorum çünkü defansa rağmen maç kazanmak.

Fotoğraf kaynağı: http://www.ligtv.com.tr/fotogaleri/kasimapas-galatasaray/?pid=24&p=1

Son Yazılar

...ama yine de...