Tesadüflere inanır mısınız? Peki ya kadere? Siz de mutlu sonu görmeden ölmek istemeyenlerden misiniz yoksa? Cevabınız her ne olursa olsun. Hayat, size ikinci bir şansı vermeyebilir. Bununla beraber hayat, ikinci şansı her zaman hak ediyor bence.
Hayatın ortasında kocasından ayrı kızıyla yaşayan bir kadın. Karısından ayrı oğluyla yaşayan bir erkek. Orta yaştalar. Çocuklarının internet üzerinde birbirleriyle yaptıkları mesajlaşmaya karışırken buluyorlar kendilerini. Sonrası ilginç tesadüfler, karşılaşmalar, göz yaşları, abartılar ve daha fazlası. Kadın öğretmen. Adı Yasemin. Okuldaki bayan arkadaşlarıyla öğrenciler için bir yardım kampanyası içinde yer alıyor. Erkek restoran sahibi. Adı Cemal. Elleriyle kazıyarak gelmiş bugünlere. Zaafı kadınlar. Oğlu Mahmut, Yasemin’in kızı Çiçek ile mesajlaşıyorken, bir buluşma ayarlamak için oğlunun yerine yazmaya başlıyor. Yasemin de aynı şekilde kızının yerine yazmaya başlıyor. Sonrasında kendisini Yasemin ile bir aşkın ortasında buluyor. İkisi de çok acı çekiyorlar bu sevdadan. Korkuyorlar, çaresiz kalıyorlar, yapamayacakları olaylar çıkıyor önlerine.
Mahmut’u başlarda çok fazla sevmiyor babası. Mahmut, annesi başka birisiyle evlenince babasının yanına geliyor. Babasının tutulduğu sevdadan dolayı kendisiyle ilgilenmemesine çok üzülüyor. Öyle ki 3 gün eve gelmese babası fark etmiyor. Çiçek de ona fazla yüz vermiyor zaten. Bir gün babasına haber vermeden başka bir yere gitmeye karar veriyor. Bunu öğrenen babası ona izin vermiyor. Onu vazgeçiriyor ve restoranı üzerine devrediyor. Yasemin onun için o kadar çok önemli ki her şeyden vazgeçiyor adeta.
Filmde geçen, yaşlı bir kadının “Hala aynaya bakabiliyorken kendine birini bulmalısın.” sözü filmin mesajını da içeriyor aslında. Sevgi için söyleniyor bu söz ama her şey için geçerli bence. Yani asla pes etmeyin. İkinci şansı almayı ve vermeyi her zaman hak ediyorsunuz. Üstelik yaşınız ne olursa olsun. Buna artı olarak sevdiklerinizi ihmal etmeyin mesajını da içeriyor. Ancak film hakkında nadir olumsuz yorumlarımdan biri şu ki; Cemal oğlunu gitmekten vazgeçirdikten sonra oğlunu yine bir başına bırakıyor. Yasemin’in peşinden gidiyor. Oldu mu şimdi bu Özcan Deniz? Yine de saygı duyuyorum. Film neticede. Gerçek hayatta aileden daha değerli hiçbir şey yok inanın. Dolayısıyla sımsıkı sarılın sevdiklerinize. Ölümlü dünya. Bir de filmin sonunu pek beğenmedim. Daha iyi bitebilirdi diye düşünmüyor değilim.
Özcan Deniz ve Nurgül Yeşilçay rollerinin hakkını veriyorlar. Diğer oyuncularda öyle tabii. Hiç sırıtan oyuncu yok. Özellikle son zamanların yükselen oyuncularından Mesut Can Tomay’ı da çok beğendim. Özcan Deniz’in sanatçılığını, oyunculuğunu ve yönetmenliğini genel olarak başarılı buluyorum zaten. Bundan önce izlediğim birçok filmini de hemen hemen her şeyiyle sevmiştim. Dolayısıyla kaliteli işlere imza atıyor genelde. Takdir ettiğim sanatçılardan birisidir bu nedenle.
Duygusal, samimi, eğlenceli, akıcı, sevgi dolu bir film arıyorsanız “İkinci Şans” olsun sinemanızda. Tam bir aile filmi. Özellikle babasıyla arası bozuk olanlara tavsiye ederim. Güzel sahneler var. Annenizle, sevgilinizle, arkadaşlarınızla, ablanızla, ağabeyinizle kısacası kiminle gitmek istiyorsanız gidebilirsiniz bu filme. Yeri gelir duygulanırsınız, yeri gelir mutlu olursunuz. Çok pozitif ve enerjisi güzel bir yapım. Kış kapıya gelmişken, içinizi ısıtacak bu filmi kaçırmayın derim. Dediğim gibi gidebilenler sevdikleriyle gitsinler. Pişman olmazsınız diye düşünüyorum. IMDb puanı 10 üzerinden 5,6 olarak gözüküyor. Ben 8 puan verdim.
Günlük koşuşturmalara o kadar kaptırmışız ki kendimizi, bazen çok acımasız oluyoruz. Mutlu olmak ve mutlu etmek için ikinci şansı vermeyi unutmayın derim. Ne demiş üstat, “Sevelim sevilelim, / Dünya kimseye kalmaz.” Dilerim mutlu olsun sonlar.
Fotoğraf Kaynağı: http://www.milliyet.com.tr/merakla-beklenen-ikinci-sans–sinema-2313292/