Geçtiğimiz perşembe akşamı bir dostumla Efeler Ligi’nden bahsediyorduk. Konu doğal olarak son iki maçında sırasıyla Halkbank ve Fenerbahçe’yi yenmiş olan ligin yeni üyesi Afyon Belediye Yüntaş’a geldi. Sonra da bu takımın en skorer dolayısıyla da en göz önündeki oyuncusu Kervin Martin Piñerua Urbina hakkında konuştuk. Bundan birkaç saat sonra maalesef oyuncunun ölüm haberi geldi. Gün inanması ve kabullenmesi güç bir haberle başladı. Aynı zamanda Venezuela Milli Takım kaptanı olan Kervin ligin en skorer ikinci oyuncusuydu, takımını sırtlıyordu. Evet, dün akşam bunlardan söz ederken şimdi sadece ölümün buz gibi gerçeği vardı. Henüz 25 yaşında olan oyuncu gece tedavi görmek için gittiği hastenede sabaha karşı geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Kervin’in antrenörü Sinisa Reljic oyuncunun hastaneye gittiği akşamın sabahında iyi bir idman çıkardığını ve her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Yani bu ölüm bağıra bağıra değil sessiz, ani gelmişti. Hücum yüzdesi, blok yüksekliği, istatistikler yerini kocaman bir şoka ve üzüntüye bıraktı. İşte bu voleybol üstü bir durum ve her şey bir hiç oldu. Kulüplerden ardı ardına gelen başsağlığı mesajları, Türkiye Voleybol Federasyonu’nun Afyon’un maçını ertelemesi sadece klasik prosedürlerdi. Hayat bu tür durumlarda neredeyse tamamen anlamsızlaşıyor. Ölüm ve yaşamın arası işte böyle ince bir çizgi ama gel gör ki insan bu çizgiye neler neler sığdırmaya çalışıyor. Perşembe akşam konuştuklarımla şu an yazdıklarım ne kadar da farklı. Takım arkadaşlarının ve ailesinin yaşadıklarını tahmin dahi edemiyorum. Okurken “Amma da dramatize etmişsin.” demeyin. Gerçekten alışması zor bir durum. O zaman bende üzerime düşeni yapayım ve son derece keyifsiz bu yazıyı başta Kervin Martin Piñerua Urbina’nın ailesi ve Afyon Belediye Yüntaş Gençlik ve Spor Kulübü olmak üzere tüm sevenlerine başsağlığı dileyerek bitireyim.
Fotoğraf: http://www.tvf.org.tr/haberler/detay/114997/