Yabancı katkısı

 

TVF (Türkiye Voleybol Federasyonu) geçen sezon olduğu gibi 2016-2017 sezonunda da Türkiye 1. Liglerinde (Bayan/Erkek) yer alan kulüplerin 14 kişilik müsabaka kadrosunda aynı anda oyunda en fazla 3 yabancı uyruklu sporcuya yer verebilmek üzere toplam 4 yabancı uyruklu sporcu bulundurabileceğini açıkladı. Buna rağmen takımların geneli 3 yabancı oyuncuyla mücadele etmeyi tercih ediyorlar. Yabancı bir oyuncuyu yedekte bırakma lüksünü birkaç takım kullanıyor. Geçen sezon final grubuna kalıp şampiyonluk umudunu son ana kadar sürdüren Fenerbahçe dahi 3 yabancı ile mücadele etmişti.

Ligde oynayan yabancı oyuncuların kalitesi ülke voleybolunun marka değeri açısından önemli. Bu iddiamı biraz somutlaştırayım. İtalyan bir voleybolsever düşünün. Son yıllarda Türkiye’nin dünya voleybolunda daha fazla söz sahibi olmaya başlaması dikkatini çekiyor ve Türk kulüpleri hakkında bilgi sahibi olmak için bir araştırma yapıyor. Takımlar ve dolayısıyla da ülke voleyboluyla ilgili yargısının oluşmasını etkileyen faktörlerden ilki ve en önemlisi takımların kadrolarında bulundurdukları kaliteli yabancı oyuncular olacaktır. Çünkü sahip olduğu en doğru ve net bilgiler o oyuncularla ilgilidir. Bu bağlamda eğer kulüpler kadrolarında uluslararası alanda tanınırlığı olan oyuncular bulunduruyorsa bu İtalyan voleybolseverin Türk voleybolunun kalitesine ve marka değerine ilişkin görüşü olumlu olacaktır.

Avrupa kupalarında mücadele eden takımlarımız zaten bir popülariteye sahip. Hedefleri doğrultusunda önemli oyuncular da transfer ediyorlar. Anadolu kulüplerinin kaliteli yabancı oyuncuların transferi konusunda ayrı bir önemi var. Adı Avrupa’da çok duyulmamış bir kulüp böyle bir voleybolcu aldığında bu tür oyuncuları sürekli transfer eden bir şampiyonluk adayı kulüpten çok daha fazla dikkat çekiyor. Geçen sezonun şampiyonu ve CEV Champions League’in gediklisi sayılabilecek Halkbank voleybola ilgili bir Avrupalı, sözgelimi bir Bulgar tarafından tanınıyor ve takip ediliyordur. Ancak ligin daha önce uluslararası turnuvalarda hiç boy göstermemiş bir ekibi Bulgaristan Milli Takımı’nda oynayan bir oyuncuyu ile anlaştığı zaman o Bulgar sporsever artık o az tanınan takımı da takip etmeye başlayacaktır.

Gelelim Anadolu kulüplerinin bu konuda üstlerin düşeni ne kadar yerine getirdiğine. Nitelikli yabancı oyuncuları kadrolarına katma konusunda bir çabaları olduğunu söylemek mümkün. Daha net bilgiler vermek gerekirse İnegöl Belediyespor’un Hollandalı pasör çaprazı Niels Klapwijk, Afyon Belediyespor’un pasör çaprazı Venezuela Milli Takım kaptanı Kervin Piñerua, Belediye Plevnespor’un genç Bulgar smaçörü Martin Atanasov ve MSK (Memleket Spor Kulübü) Urfa’nın İranlı pasör çaprazı Tajer Mikaeel yukarıdaki tanıma uyuyor. Bu sporcular ülkelerinin milli formasını terletmiş isimler. Avrupa, Asya ve Güney Amerika kıtasından dört ülkenin voleybol camiasında takip edilme ihtimali bile oldukça heyecan verici.

Yabancı oyuncuların ligin çekiciliğine olan katkısına değinirken voleybol pazarının bize en uzak coğrafyalarına bile ulaşabilme amacını da konuşmakta fayda görüyorum. Özellikle Uzak Doğu ülkeleri güçlü ve köklü bir voleybol kültürüne sahip. Geçtiğimiz yıllarda Vakıfbank ve Galatasaray kulüplerinde oynayan Japon yıldız Saori Kimura’nın ya da Halkbank forması giymiş Güney Koreli Sung-Min Moon’un ülkelerindeki hayranlarının bu oyuncuları izlemek için kıtalararası yolculuk yapıp ülkemize gelmiş olduklarını hatırlatmak istiyorum. İşte bu hatırlatma anlatmaya çalıştığım şeyi gayet güzel açıklıyor. Bu taraftarlar tribünlerimize de ayrı bir renk katmışlardı. Bununla birlikte Uzak Doğu ülkelerinin liglerindeki yabancı sınırlamasının ülkemizdekinden daha katı olması oradaki kulüplerin yurtdışı piyasasından talep gören yerli oyuncularını elinde tutabilmek için büyük çaba sarf etmelerine neden oluyor. Böyle olunca da o çekik gözlü, sempatik oyuncuları ülkemize getirebilmek büyük gayret ve yüksek bütçeler gerektiriyor. Yine de önemli yatırımlar yapmayı sürdüren kulüpler sayesinde bu oyuncuları ligimizde izlemek bizim için bir hayal değil. Belki de ilerleyen dönemde böyle hamleler görebiliriz.

Bu yazıda yabancı voleybolcuların imaj ve popülarite açısından sağladığı katkıları anlatmaya çalıştım. Sonraki yazılarımda bu oyuncuların teknik, taktik ve tecrübe bakımından voleybol kültürümüze katacaklarını örneklerle paylaşmayı planlıyorum. Son söz olarak olimpiyatların hala bitmediğini, seyir zevki yüksek mücadelelere sahne olacağını düşündüğüm yarı final ve final maçlarını izlemenizi hatırlatırım.

 

Görsel Kaynağı:

https://pixabay.com/get/ec37b10e28f61c22d9584518a33219c8b66ae3d11eb0174791f9c57e/volleyball-520102_1920.jpg?attachment

Son Yazılar

Voleybol ağırlıklı güncel spor yazıları yazıyor. Marmara Üniversitesi'nde Spor Yönetim Bilimleri Yüksek Lisans eğitimi alıyor. Çeşitli spor kanallarında voleybol maçları anlatıyor.