Saçlar

Yıpranmış saçlarım izin vermiyor
belki ellerinin arasından geçmesine
gözlerim iyi görmüyor belki
aldığın mutlu papatyaları
hissetmiyor kül halindeki kalbim
seninleyken gezegenleri
gitmeyi hak ediyorum
saçmalamayı da
her gittiğimde annem
arkamdan su dökerdi
o gitti
ben arkasından 5 litrelik
su döktüm toprağına
mezar taşına
bütün bozuk paramı verdim

Belki izin vermiyor
ayaklarım ayaklarının
arasına girmesine
Tanrı yolumu biliyor ya
sana söylemesin
belki
zamanı yakalarsam bir yerde
ya da
yolumun üzerinde ya da
kocaman bavuluyla
otostop çekerken
anlatırım ona uzun uzun
senden bahsetmem
saçlarım neden
böyle sorarım
ellerim, göğüslerim
kırışık her yerimi sorarım
beni bu hale
getiren zamana
suratına
vura vura
sorarım

Hastane köşelerinde boş duran
üzerime kusulmuş boş bir sandalye gibi
radyasyon alanı kadar
ciddi bir kadın olmak isterdim
iki memeli ölmek
hiç zorlanmadan
çocuk doğurmak ister
kistlerimin hiç alınmamasını
doktorun kistlerim
hakkında abuk sabuk konuşmamasını çok isterdim
tek bir adam sevip, ondan hiç tokat yememek isterdim
biraz muhafazakâr biraz da yalnız olmak isterdim

Ama
şimdi o hastane köşelerinde boş duran
üzerime kusulmuş bir mide bulantısı gibiyim
birazdan üzerime öküz gibi
bir şey oturacak
ve
onun ağırlığı beni kahredecek
organlarım birbirine girecek
sesim çıkmayacak
orada öylece üzerimden kalkmasını bekleyeceğim
o üzerime oturup, beni kahreden şey;
belki annem
belki babam
belki de asabi yalnızlık

Resim kaynak: https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/b9/98/ed/b998eda5324ab688fbca79bc7746988b.jpg

Son Yazılar