Gün geçmiyor ki, her gün bir trafik kazası haberi yer alıyor manşetlerde. Ölüm Allah’ın emri, takdir Allah’tan amenna! Ama tedbir insanoğlundan olmalı.
Trafik kazalarının %90’a yakını hep dikkatsizlikten meydana geliyor. İster istemez yaşadığım yer ile memleketimi karşılaştırmadan edemiyorum. Almanya’da trafik kazaları Türkiye’ye göre daha az yaşanıyor. Ve can kaybı oldukça az. Peki bunun sebepleri nelerdir?
Öncelikle Türkiye’deki trafik problemlerinin en önemlilerinden başlayalım. Son yıllarda hızla gelişen ve büyüyen ülkemde her şeyle beraber yollar da yenileniyor. Otoyolların çoğalması ve yenilenmesi trafik sorunlarını azaltmakta. Ama ne yazık ki bazılarımız için bu çok da önemli değil. Çoğunlukla 3-4 şeritli otoyollarda bir sol şeritte gitme arzusu var. İsteyen tabii ki sol şeritte gidebilir ama kurallarına uymak şartıyla. “Yol benim” edasıyla değil. En büyük problemlerden biri de, sürücülerin büyük çoğunluğu sadece kendi araçlarına dikkat etmekteler. Sağında, solunda ve arkasında neler olup bittiğinden habersizler. Hal böyle iken ansızın gelen kaza haberleri de manşetlerden düşmüyor.
Konu trafik kuralları olunca sanırım biraz bencil oluyoruz ülke olarak. Yol verme kavgasından meydana gelen ölümler ise çok üzücü. Oysa birkaç dakika geç gidilse ne fark eder? En üzücü konulardan bir tanesi de yolda kalan, ilerleyemeyen, acil hasta aracı olan ambulanslar. Tüm öncelik haklarına sahip olsalar da trafik probleminin içinden çıkamıyorlar. Saniyelerin bile önemli olduğu anlar hiçbir şey yapamıyorlar. Bu nedenle trafikte duyarlı olmak gerekiyor konu her ne olursa olsun. Söylemeden geçemeyeceğim bir konuda kornalar var tabii. Gürültüden başka bir işe yaramayan kornalar… Diğer bir konu ise yaya geçemeyen yaya geçitleri. Yaya geçitlerini durmadan ve görmeden geçersek olabilecek kazaların önüne geçemeyiz. Oysa herkes üzerine düşeni yapsa, trafik kazaları yüzünden yaşanan onca acıya gerek kalmayacak.
Yaşadığım yere gelecek olursak, burada korna sesi duymanız neredeyse imkânsıza yakındır. Büyük çoğunluk kurallara uyduğu için olabilecek kazalar önlenebiliyor. Üstelik bir çok insan daha pratik bulduğu için araba yerine bisiklet tercih ediyor. Böylelikle trafik biraz olsun hafifliyor. En önemlisi insanlar yol verme konusunda gayet anlayışlı davranabiliyorlar. Burada öncelik tabii ki yayaların hakkı. Yaya geçitleri bir sürücünün dikkat etmesi gereken en önemli kurallardan biridir. Söz konusu acil hasta taşıyan ambulans olunca adeta trafik ya yavaşlıyor ya da tamamen duruyor. Sürücüler mümkün olduğunca ambulansa yol açabilmek için ellerinden geleni yapmaya gayret gösteriyorlar. Burada da öncelik insan hayatı, dünyanın her yerinde olduğu gibi. Ama ne yazık ki trafik canavarları da var. Şükür ki istisnalar düzeni bozmaya yetmiyor.
Ve gelelim maalesef burada tüm bu kurallara uyup, memlekete gidince kural tanımayan sürücülerimize. Nedendir bilinmez ama deyim yerinde ise burada “Süt dökmüş kedi” gibi olanlar memlekette “aslan” kesiliyorlar. Anlamak ise imkânsız. Trafik kurallarına uymamak kul hakkına da uymamaktır. İnsan canı saygındır, dokunulamaz. Oysa şöyle bir bakıyorum da buradaki insanların yaşantılarına, bir müslümanın yaşaması gereken hayatı yaşıyorlar. Kimsenin kimsenin hakkında gözü yok. Herkes kendi yapması gereken görevleriyle meşgul. Birbirlerine saygılı davranıp, yargılamıyorlar. Ortada uyulması gereken bir kural varsa herkesin önceliğidir. Bizim dinimizin emrettiği ise bu değil mi? “Benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim, ancak kul hakkı ile gelmeyin!” buyrulmuştur Hadis-i Şerif’te. İşte tüm soruların cevap anahtarı “Kul hakkı.”
Trafik ve kul hakkı birbirinden alakasız görünse de trafik problemlerinin çoğunu çözebilecek ilk çözümlerden biri gibi geliyor bana.
Ambulansa yol vermeyen sürücüler! Şimdi o araçta yatan, acı çeken, belki de az sonra ölecek olan hastanın hakkı yok mu üzerinizde?
Yol kavgasında çekip acımasızca birilerini öldürenler! Yok yere kıydığınız insanın hakkı yok mu üzerinizde?
Trafikte kurallara uymayan aceleci sürücüler! Sadece evine gitmekte olan, her şeyden habersiz masum bir insan ölürken, onun hakkı yok mu üzerinizde?
Evet kul hakkına trafikte de dikkat edilmesi gerekiyor. Düşünmeden edemiyorum, yeni yapılanmalar, yeni yollar, yeni projelerin yanı sıra insanların uyması gereken kurallarla ilgili bir proje de eklense ne güzel olur. Değişen, gelişen ülkemde her şey yenileniyor, güzelleştiriliyor. Değişmeyen tek şey ise bu yenilikleri kullanacak olan bizler. Sıfırdan başlamalı bazen, kendinden başlamalı insan değişikliğe.
Güzel ülkem, güzel düşünen insanlarla daha da güzel olacaktır. Daha önce biz bir olmayı başardık. Bunu da başarabiliriz ne dersiniz?
Fotoğraf: http://m.sabah.com.tr/yasam/2016/10/16/izmirde-trafik-kazasi-1-olu-5-yarali
