Bayram

(Yazdıkça olgunlaşıyorum, olgunlaştıkça yazıyorum.)

Acılarla olgunlaşmanın kapısından ilk adımı henüz atıyorum. Yazıyorum.

Gözlerimden semaya yazılar yazıyorum destansı.

Maviler doluyor gözlerime.

İçimin odalarına kaçıyorum ağlamak için.

Her harfte zelzeleler olur. İçimde virane şehir taşırım.

Ağırlık çöküyor içime, sanıyorum gece oluyor.

Geceleri dizilir harfler teker, teker gözlerime.

Tavanda bakışlarım.

Maviyle beraber harfler kusuyorum.

Kan çanağı gözlerim, o kadar dolmuş ki; uykuya yer kalmadı.

Her gece duvarlardan fışkıran yalnızlığın korkusuyla saklanıyorum yorganımın altına.

Titriyorum uzun cümleler boyunca.

Korkuyorum anne!

Avuçlarında uyut beni masallarınla…

Masallar yazıyorum en ücra yerine dimağımın.

Dimağımda annemin sesi, sesleniyorum avaz, avaz suskunluğumla.

Duymuyor yıldızlar.

Mutlu mu sanıyorlar?

Sürekli göz kırpıyor arsızlar.

Yalvarışlarım artıyor geceye…

Tüm geçen gecelerde yalvarma seanslarıyla dert dökme çabalarım yarışıyor.

Ha gayret!

İkisinde de ecel terleriyle sırılsıklam uykularım.

Ziyandayım.

Istırapla prangalanıyorum.

Taşıyamıyorum kendimi ve İçime yazılıyorum korkularımı cebimde saklayarak.

Saçlarımda annemin eli sabah mı oluyor?

Güneş doğmaya yelteniyor.

Evet, sabah oluyor.

Ben yine yazıyorum.

Kaçıncı düşlemelerimden delirircesine feryat ettim, “Bilemiyorum.”

Kaçıncı sefer intiharın metaforundan kaçtım.

Her kaçışta kurban olmakla sınandım.

Şimdi yeniden çaresizlikle dizelere sığınma politikasında ayak diretiyorum.

Olmuyor!

Olamıyorum!

İçimden koşa koşa düşüyorum satırlarıma

Her satır ben kesiliyorum.

Her satırda kesiliyorum.

“Ben”den kurbanlar adıyorum cümlelerime.

Doyumsuz cümlelerim. “Yetmedi! “Daha” diyor.

Daha daha istiyor.

Kalmıyorum kendimden kendime.

Kurbanım arttıkça, ödülüm BAYRAM oluyor.

Son Yazılar