Gecenin trafik yolunda ilerken karşımda oturan kadının ojeleri göz rengimle aynı renkteydi. Oturduğu yerden akan binaların, arabaların hiçbir anlamı yoktu. Karanlığı yarmak için bütün gün mesai kalan araba farları umarım hafta sonu maaş kuyruklarında unutulmaz. Uzun bir binanın en tepesinde yanan tabela ne işe yarar ki bu saatte… Bana hiç huzurlu gelmiyor, israf konuşuluyor. Sadece ne işe yaradığını öğrensem belki rahatlarım…
Kadın sanırım ojelerini yiyor. Neden serçe parmağına sürmemiş… Kadının ojeleri göz rengimin solukluğuyla aynı gibi… İkili küpe takıyor.
Aklıma bir dövmeci geldi. Muhafazakâr ailesi olduğu için kendi vücuduna hiç dövme yaptırmamıştı. Bir sabah kalktığında annesi hastaydı. Her gün kusuyordu. Zayıfladı. Yatmaktan yaralara ev sahipliği yaptı. Her gün yemek yeme öğünü biraz daha azaldı. Bir sabah oğlu kendi istediği bütün dövmeleri annesinin üzerine kazıdı. Kadın öldü. Abdest tutmadı. Dövmeci yalnız kaldı.
Kadın otobüsün tavanına bakıyor. Sanırım sıkıldı. Ortam çok sıcak… Sigaralı ağız kokuları eve gitmek için sabırlı davranması gerekiyor. Kadının bir eli boynunda… Sonra aynı eliyle alnında çıkan sivilceyle seviştikten sonra ojeli olmayan parmağını ağzına götürdü ve bıraktı. Kadın sıkıldı. Dışarıyı izlemeye karar verdi. Aklına ne vardı? Küpeleri sallanıyor…
Köyün delisi Cuma namazı sonrası kendisini minareden aşağıya attı. Son kez Tanrı’dan bir istekte bulundu. Sonucu ölümle sonuçlandı. Kimse deli olduğuyla, neden aklını kaybetmesiyle ilgilenmiyordu. Herkes intihar etmenin yanlış olduğunu söylüyordu. En sonunda annesi rahatladı. Onu yıkamaya giremedi. Oğlunu parçalanmış göğüs ve kafes parçalarıyla hatırlayacaktı. Sonra 22 saatlik köy yolu…
Kadın telefonda oyalanacak bir şey arıyor… Şu an bir porno izlese; gerçekten ne kadar güzel olur. Vücudu şişer, şişer ve otobüsün tavanında patlar.
Gecenin rüzgarıyla elektrik üreten bu aletler ne zamandır dönüyor? Bir kadının başı döndüğünde en son ne zaman seviştiği aklına gelir mi? Anksiyete sahibi olan için ne kadar acı bir durum… Dünyası yıkılıyordur…
Kadın dışarıyı seyrediyor. Bazen de otobüsten inenleri…
Binanın etrafını saran bu LED ışıklar ne Allah aşkına?
Kulaklıklarımda Yavuz Çetin –benimle uçmak ister misin?- derken kadınla göz göze geliyorum. Kadın iniyor, yani otobüsten… Sonra akbil sesi duyuyorum. Karşıma kolu olmayan bir çocuk oturuyor…