Yine akşam olmuştu, haberleri bekliyorduk ve ilk haber her zaman olduğu gibi ya cinayet ya da tecavüzdü. Artık öyle bir noktaya geldik ki bu haberlere alıştık maalesef. Bunun sebebi ise var olduğu iddia edilen ama bir türlü göremediğimiz, sadece yoksul ve genelde haklı insanların aleyhine kararlar veren sözde adalet.
Bunun en basit ve aklımda kalan örneği, geçenlerde izlediğim bir haberde tek teker şovu yapan bir motosikletli hem bir çocuğa hem de bebek arabasındaki çocuğu ile birlikte yürüyen bir anneye çarpıyor. Anne canından çok değer verdiği çocuğunu hemen kaldırmaya çalışıyor ve yardım çığlıkları atıyor. Sonra çevredekiler hemen çocuklara ve de anneye yardım ediyor. Neyse haberin sonlarına doğru çarpıp kaçanların sıkı bir takip sonucu yakalandığını söylenmesi üzerine içimdeki sinir bir nebze de olsa azalıyor derken; mahkemenin verdiği serbest bırakıldı kararını duyunca şok oluyorum.
Hem şaşkınlık içindeydim hem de öfkeliydim. Acaba mahkeme oradaki insanların, çocukların ve de en önemlisi masum, yeni doğmuş, günahsız bir bebeğin ölmesini mi bekliyordu, tutuklamak için…
Sonra da bu ülkede niye her gün cinayet, tecavüz, kadına şiddet vesaire haberler geliyor diye soruyorlar.
Yere tükürmenin bile bir cezasının olduğu Avrupa’nın her türlü kötü adetini örnek alıp onlardan çok benimsiyoruz fakat eğitim, adalet gibi ülkemizdeki insanların başlıca ihtiyaçlarını örnek alamıyoruz.
Yani sonuç olarak bu ülkede Avrupa’daki gibi caydırıcı cezalar gelmediği sürece, o hastalıklı zihniyetlerin düşüncelerinin değiştirilmediği sürece, herkese karşı eşit, kim olmadığına bakmaksızın karar veren bir adalet olmadığı sürece emin olalım ki böyle haberler hem gün geçtikçe devam edecek, hem de artacak.