Gece gece içim bir huzurlu bir huzurlu ki hafif bir gülümseme var yüzümde. Az önce bitti haftanın son maçı. Bağdaş kurarak kurulduğum koltuktan “Havada bir koku mu var ne?” diyorum sinsi sinsi biraz da safa yatarcasına. Etraftakiler sakin bir şekilde cevaplıyor: “Yooo, sana öyle gelmiştir.” Yüzümdeki gülümsemeden kendimi alamayarak diyorum ki: “Koktu koktu, mis gibi şampiyonluk koktu buralar, duymuyo musunuz?” Patlatıyorum kahkahayı. Boş boş bakıyor tabii etraftakiler. Bak şimdi kendi kendime düşündüm de koku duyulur mu arkadaş ya? Demeyeydim iyiydi.
Bu hafta bana göre bu sezonun en önemli maçlarından ikisi oynandı herkesin malumu. Birkaç pozisyon dışında zevksiz geçen bir Galatasaray – Fenerbahçe maçı daha geride kaldı. Hangi maç daha güzeldi diye düşündüğüm zaman Beşiktaş – Başakşehir maçının açık ara önde olduğunu düşünüyorum. Açıkçası iki takımda oyunu güzelleştirmek adına her şeyi yaptı. Özellikle Başakşehir’in oyunu, maçı Beşiktaş’ın sahasında oynadığı göz önüne alındığında takdir edilecek cinstendi. Fazla pozisyon vermedi. Golü de bulmuştu ancak duran topların maçlara etkisinin çok önemli olduğunu hatırlatan cinsten bir golle maçı berabere tamamladılar. Bizim için iyi de oldu tabii.
Bilenler bilir, geçmiş yıllarda haftanın son maçı 3 büyüklerin kendi aralarında oynadığı maçlar olurdu. Dört gözle o maçı beklerdi futbolseverler. Fakat artık o eski heyecan yok sanki. Tamam bir heyecan var ama eskisi gibi değil. Derbilerin derbi gibi olduğu günler; insanların birbirlerini kızdırdığı, sahada futbolcuların kavga edercesine mücadele ettiği, taraftarların maçın içindeymiş hissini verdiği günler nerede? Artık “light” mı oldu ne bu derbiler? Bir şey oldu yani, bu açık. E tabi federasyonda hem bu heyecan kaçmasını fırsat bilerek hem de geçen yıl ilk iki sırayı paylaşan takımın aynı haftada karşılaşıyor olduğunu fırsat bilerek yapıştırdı.
Bir de Fenerbahçe’nin ligdeki amacının ne olduğunu ben çok sorgular oldum son yıllarda. Kendileri sorguluyor mu bilmiyorum ama bütün sezonlarda tek amaçlarının “Galatasaray’a yenilmemek” olduğunu çok çaktırıyorlar artık. İnsan bir sezonda şampiyonluk düşünür hadi o olmadı stadında şampiyonlar ligi müziğini duymayı düşünür öyle değil mi? Oysa ne yapıyorlar; bütün bir sezonu 2 Galatasaray maçının hayaliyle bitiriyorlar, belli. Arkadaş, artık bir salın ya bir zahmet. Hadi be koçum, şöyle oyunu kilitlemeye değil de zevk vermeye çalışın. İster yenin ister yenilin ama bir oynayın be kardeşim. Tamam anladık bu kadar önem vererek Galatasaray’ın Türkiye’nin en büyük futbol kulübü olduğunu kabul ediyorsunuz teşekkürler de biraz da zevk alsanız şu ligden. Yani derbinin kalitesini de düşürüyorsunuz. Birkaç yıldır Galatasaray’ın kötü olmasından mütevellit bu kadar kötü derbiler izlediğimi düşünüyordum da bu hafta izlediğim maçta oldukça istekli bir Galatasaray vardı. Ancak Fenerbahçe ligdeki diğer maçların aksine kendisini o kadar sıktı o kadar kapattı ki maçın içine etti desem yeridir o derece. Haaa, hala Türkiye’nin en büyük derbisi en çok şampiyonluk gören iki takımın mücadelesi olduğu için Galatasaray – Fenerbahçe maçlarıdır ama son yıllarda seyir zevki nedeniyle Beşiktaş – Başakşehir maçları gibi gelmeye başladı benden söylemesi.
Şu hakem meselesi de çok gündem oldu her zamanki gibi. Bana göre Cüneyt Çakır’ın ölümcül hatası Hasan Ali’nin topu eliyle kesmesine penaltı vermeyişi oldu. Diğer kararlarının hemen hemen hepsinde haklı olduğunu düşünüyorum. Yani bu ülkede temiz futbol oynamak, oynatmak veya yönetmek ne kadar zor oldu böyle ya? İddia ediyorum ki bu penaltının verilmemesinin tek sebebi Galatasaray’ın rakiplerine attığı puan farkıdır. Başka bir açıklaması ol(a)maz çünkü öbür türlü hakemde art niyet arayacağım. Biliyor musun, sen bu penaltıyı vermeyerek aslında yan hakemini yaktın. Neyse ki ucuz atlattı ama yapılanlar konusunda taraftar haksızdı diyemiyorum kusura bakmayın.
Mayıslar bizimdir bilirsiniz. Bu sene beklemeye gerek yok bence. Meşaleler yakılsın. Anlamsız bir gerginlikle Fenerbahçe maçını oynasa da bu takım açık ara şampiyonluk vaat ediyor. Hayır, bunu söylemek için erken falan değil. Şüphe duyulacak tek şey bu sezon ligi namağlup şampiyon bitirebilir mi, o olmalı. Neticede bütün ipler elimizde. Şimdi onlar düşünsün!