”Dünyada her yıl 50 milyondan fazla hayvan kürkü için katlediliyor. Tabii bir de dişleri ya da boynuzları için katledilenler var. Dişleri ya da kürkleri için katledilen hayvanların sayısı geçmiş yıllara göre daha az olsa da halen devam eden bu katliamlarla nesilleri hızla tükenmeye yaklaşıyor. Bu hayvanlar dünyanın çoğu yerinde korunmaya çalışılıyor ancak hala bu iğrenç katliam devam etmekte. Bu vahşet sadece yabani hayvanlarla sınırlı da kalmıyor. Maalesef evcil dostlarımız kedi ve köpekler de bu sebeple katlediliyor. Sadece kürkü için öldürülen kedi ve köpek sayısı yılda 2 milyondan fazla. Bir kürk palto için 15-20 köpek ya da 20-30 evcil kedi öldürülüyor. Kürk yapımında en çok kullanılan hayvanlardan oluşu; bu katliamı durdurmak için yapılan kampanyaların da yüzü olmalarını sağlamıştır tilkilerin. Her yıl kürk uğruna on binlerce tilki de maalesef öldürülüyor. Bir kürk palto için 10-30 tilki öldürülüyor.” (https://onedio.com/haber/kurkleri-ya-da-disleri-boynuzlari-icin-katledilen-hayvanlar–478728 04.07.2017)
Kapitalizm, ”ilksel insan”ların yapmak zorunda olduğu giyinme amaçlı avcılık etkinliğini, bir endüstriye dönüştürerek, daha acımasız bir şekilde devam ettiriyor. Evet bunu üreten ve pazarlayanlar büyük bir hatanın içindeler peki satın alanlara ne demeli? Bir de evcil hayvanların da bu iş için kullanılmasına ne demeli? Kedi ve köpek dahil olmak üzere, bir çok hayvanın kürkü, canlı canlı sökülmekte. Bu bir vahşet ve ele geçen tek şey, 30 kediyi öldürme pahasına bir adet kürk palto. Hazır giyim sanayisinin bu kadar geliştiği bir ortamda canlı hayvan kürkü kullanmadan da aynı işlevi sağlayabilecek bir çok seçenek üretilebilir; hem de bunu yapmak için tek bir hayvanın bile öldürülmesine gerek yok. Hal böyleyken hayvanları öldürmek ”tüketici özgürlüğünün” gereğidir, gibi bir açıklama içe sinesi gelmiyor.
Peki bu vahşet nasıl durdurulabilir: Bıkmadan usanmadan, ele geçen her fırsatta, bunun bir vahşet olduğunu ve böyle bir tüketim tercihinin olmaması gerektiğini, anlatmak bir yöntemdir. Bu tür ürünleri satan bazı firmalar, ”kürk” dışında başka ürünler de satabiliyor. Bu konuda duyarlı bir tüketici, bu firmanın, ”kürk” dışındaki ürünlerini de almayabilir. Bazı davetler de, davete katılanlar, örneğin koyu renk elbise giymeleri doğrultusunda, davetiye notuyla uyarılabiliyor; biraz sertte olsa davetiyelere, ”canlı hayvan kürküyle gelinmemelidir” notu eklenebilir. Böylelikle ”kürk” giymeyi bir sosyal statü göstergesi sananlar, yanıldıklarını fark edebilirler. Demokratik toplumlarda, ”demokratik kitle örgütleri” eliyle, siyasiler bu konuyla ilgili göreve davet edilip, yasal düzenlemeler arttırılabilir.
Bu konuda sanatçı ve entelektüellerin 40 yılı aşan bir süreçte önemli çalışmalar yaptıklarını ve yapmakta olduklarını biliyoruz. Bu çalışmalar, milyarca hayvanın, hayatını kurtarmıştır. Hayvanların gereksiz yere vahşi yöntemlerle öldürülmelerini istemeyen her birey gücü yettiği oranda bu tür girişimlere destek vermelidir. Bütün canlılar için yaşam hakkını savunmak ”insan” olmanın gereğidir. Bu gereklilik dahi bu konuda duyarlı olmak için yeterli bir sebeptir.
Belki evinizde bir zamanlar kedi, köpek beslemişsinizdir belki de, şu anda da besliyor olabilirsiniz. Bu canlıların, gözünüzün içine baktığın da size gösterdiği sevgiyi, karşılıksız ve riyasız sevgiyi, anımsayın, işte bu sevginin hatırına, bu konuda ufak da olsa bir şeyler yapabilirsiniz.