Bu yazıyı yazdığımda Emin Çapa’nın TEDxIstanbul organizasyonunda yaptığı ”Türk Hamamlarında Suyun Kaldırma Kuvveti Neden Yok?” Başlıklı konuşması aklıma geldi.
*
PISA raporuyla dışarıdan bir göz ile bakmanın önemi bir kez daha anlam kazandı. Öyle sanıldığı gibi eğitim uçmuyor yani. Eğitim en kaba tabiriyle kan ağlıyor. Bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Eğitim denen bir şey kalmadı. Ve bunu bu rapora dayanarak da söylemiyorum.
*
72 ülke arasında Türkiye, bilim alanında 52’nci, okuma becerileri alanında 50’nci, matematik alanında ise 49’uncu sırada yer aldı.
Türkiye 425 puanla, Meksika da 416 puanla bilim sıralamasında en sonda yer alan iki ülke oldu. Kısacası Türkiye listenin sonlarında yer alan ülkeler arasına girdi.
Daha çok harcama daha çok başarıyı getirmiyor.
Açıklanan verilere göre en yüksek eğitim harcaması İsviçre ve Lüksemburg tarafından yapılırken, bu iki ülkenin PISA performansları ortalamanın üzerinde seyrediyor. Fakat Japonya, Estonya ve Singapur ise birçok Batı Avrupa ülkesine göre bu alanda daha düşük miktarda harcama yapmasına rağmen en yüksek performansa ulaşıyorlar.
*
Burada öğretmen kalitesi çok önemli. Fakat bilindiği gibi ülkemizde öğretmenler geçinebilmek için uğraşmaktadır. İtibarsızlaşan bu meslek ayakta tutmaya çalışmaktadır. Tüm bunları da geçtim, yüz binlerce öğretmen atamasını beklemektedir. Atanana kadar bozulan psikolojileri ile çok verimli olamıyorlar ne yazık ki. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli gibi bir çok ayrım yaratılmıştır öğretmenler arasında. Mülakat, sınavsız dershane atamaları, sözleşmeli, KPSS gibi bir çok engel çıkartılarak öğretmenleri oyalama yoluyla yıpratmaktadır sistem. Öğretmenler, en verimli oldukları dönemlerde bu tür şeylerle uğraşıyorlar. Eğitimde en önemli girdi öğretmenin işini severek yapmasıdır.
Bu araştırma nedir, neyi ölçmek istiyor?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından hazırlanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), 2000 yılından itibaren 3 yılda bir yapılıyor. 15 yaşındaki 540 bin gencin; Matematik, Fen ve Okuma Becerileri konu alanlarının dışında, öğrencilerin motivasyonları, kendileri hakkındaki görüşleri, öğrenme biçimleri, okul ortamları ve aileleri ile ilgili veriler toplanmaktadır.
PISA 2015 uygulamasına Türkiye’de 61 ilden 187 okul ve 5 bin 895 öğrenci elektronik sınava katıldı.
*
Türkiye, PISA raporuna 2003 yılında katılmaya başladı ve her 3 yılda bir veriler açıklandı. ”Daha önceki eğitim siteminin öğrencilere verdiği zararlar bunlar” gibi savunma durumlarına çekilmeyelim, çünkü bu çocuklar 15 yaşında. Tamam, daha önceki zamanlarda da eğitim sistemimiz dört dörtlük değildi ama topu başkalarına da atmayalım diyorum. Yani aynı tas aynı hamam…
Güzel şeyler de oluyor. “Dürüstlük Kantini”
Hep kötü şeyler olacak değil ya… İşini severek yapan bir öğretmenin, Seyhan öğretmenin bireysel çalışmalarını sunalım sizlere. Bu projenin adı Dürüstlük Kantini…
*
Haftanın iki günü kantinde bir sorumlu bulunmuyor; öğrenciler kantinden alışveriş yapıp kendi elleriyle paralarını kasaya bırakıyorlar; gerekirse üstünü yine kendileri alıyorlar.
*
Eskişehir’in Mihalgazi ilçesinde bir ortaokulda uygulamaya konulan “Dürüstlük Kantini Projesi” çerçevesinde öğrenciler, haftanın iki günü sorumlusu bulunmayan kantinden alışveriş yapıyor. Öğrencilerin aldıkları ürünün parasını kasaya bırakıp üstünü alarak alışveriş yapmalarını kapsayan proje, çocukların dürüstlükle ilgili davranışları pekiştiriliyor.
*
Projenin sorumlusu olan Seyhan öğretmen, öğrencilerine duyduğu güvenin boşa çıkmadığını ve çocukların da bu projeden çok memnun olduklarını söylüyor.
“Kasamız sürekli fazla veriyor. Bu çok önemli. Belki öğrencilerimizin yanlış hesaplamaları yüzünden kasa eksik verebilir diye düşünürken sürekli artıyı gördük.”
“Öğrencinin kendi kendini yönetebilmesi için uyguladığımız bu yöntem asla bir güven testi değildir. Aksine onlara ne denli güvendiğimizi hissetmelerini sağlıyoruz ve bu sayede öz güvenleri yükseliyor.”
*
Atama Bekleyen Öğretmenlerden “Eğitime Çözüm Raporu” adlı çalışmaları ile kısaca somut bir örneği olan ve işini severek yapmanın getirdiği kazanımlar ”Seyhan öğretmenler” diyelim ve bitirelim yazıyı.