Avrasya Tüneli ve devenin cevabı

Marmaray’ın ardından İstanbul’un iki yakasını, yani Avrupa ile Asya kıtalarını denizin altından ikinci kez bağlayacak olan tüp geçit projesi tamamlanmak üzere; yakında açılacak. Ulaştırma Bakanlığı internet sitesinde bir anket başlatmış ve bu ikinci tüp geçide ne ad verelim diye halkımıza sormuş. Hatırlarsanız bir süre önce açılan 3. Boğaz Köprüsü’ne verilen isim epey tartışma konusu olmuştu; bu kez verilecek ismi halk seçsin, tartışma olmasın diye düşünüldü belki de. Basında çıkan haberlere göre Boğaz’ın altındaki ikinci tüp geçide verilecek isim için açılan ankette Atatürk ve Abdülhamid Han seçenekleri önde gidiyormuş.

Abdülhamid Han ismini önerenler “Bu memlekette zaten herşeye Atatürk adı verilmiş, bunun adı da bir Osmanlı büyüğü olsun” diye düşünüyor olabilir. Atatürk ismini önerenler ise “Son zamanlarda heryere bir padişahın ismi verilir oldu; tünele modern Türkiye’nin simgesi Atatürk’ün adı verilmeli” görüşünde olabilir. Neticede bir altyapı projesine verilecek isim yüzünden ocularla bucular şeklinde bölünmeyi başarmış durumdayız gene. İşin acı ve komik olan yanı ise söz konusu projenin zaten ona gayet yakışan bir isim ile (Avrasya Tüneli) anılmakta olduğu.

İstanbul Yeşilköy Havaalanı’nın adı 12 Eylül döneminde Atatürk olarak değiştirilmişti; bence son derece yerinde bir isimlendirme idi bu. Ülkenin en büyük giriş kapısına Cumhuriyet’in kurucusunun adının verilmesi son derece doğal. Umarım, yeni yapılan hava alanının adı da aynı olur. Öte yandan ülkemizde caddesinden okuluna, karayolu projesinden mahallesine heryere Atatürk adının verildiği, bu konuda adeta bir enflasyon yaşandığı dönemler de oldu. Bir türlü bu işlerin ortasını tutturamıyoruz. 12 Eylül sonrası dönemde yaşanan Atatürk ismi verme yarışının bir benzeri bu dönemde de Osmanlı büyüğü ismi verme yarışı şeklinde ortaya çıkıyor.

Oysa halkımız günlük hayatta büyük altyapı projelerine verilen bu isimlerin pek çoğunu kullanmıyor bile. Boğaz köprüleri isimleriyle değil, yapılış sırasıyla anılıyor mesela; birinci, ikinci, üçüncü köprü diye. Öte yandan Marmaray ismini çabuk benimsedi herkes, çünkü son derece yerine yakışan, söylemesi kolay, akılda kalan bir isim. Avrasya Tüneli de öyle değil mi?  Hal böyleyken ne diye tarihteki büyüklerin ismi yarıştırılır ve sanki kazanan isim diğerini yenmiş gibi bir futbol maçı havası yaratılır ki? O tünele Atatürk adı verilse mesela, Abdülhamid isiminin verilmesini isteyenler kullanmayacaklar mı, nedir? Hani deveye sormuşlar “inişi mi seversin, yokuşu mu?” diye, deve de “düz yolla ne alıp veremediğiniz var?” diye cevap vermiş ya, bizimki de o hesap.

Kent yönetiminde, özellikle de sadece o kentin değil tüm ülkenin simgesi olacak büyük projeler söz konusu olduğunda halkın oyuna, görüşlerine başvurmak güzel bir şey elbette; yapılmalı zaman zaman. Ancak, bunun da bir yöntemi, tekniği olmalı. Hele de bizim gibi çayın dem renginin nasıl olması gerektiği konusunda dahi üçe beşe bölünüp kavga etmeyi becerebilen toplumlarda.

Politikacılarımızın, özellikle de o sırada iktidarda olanların hoşlanmadıkları eleştirilerle karşılaştıklarında sıklıkla kullandıkları bir söz var: “Bu konuyu siyasete alet etmeyin”. Gündelik hayatın her alanının siyasetle doğrudan ilgili olduğunu düşünen ve savunan bir kişi olarak siyasetin, daha doğrusu siyasal simge ve referansların bu tür kamu projelerine alet edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Hoş Atatürk’ün de bir siyasal simge olarak algılanması Yeni Türkiye’ye özgü bir durum. Önceleri Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyet’in değerleri siyaset üstü ortak bir payda idi ve bu konuda bir tartışma yaşanmazdı; Cumhuriyet büyükleriyle Osmanlı büyüklerinin uluorta karşılaştırmaları da yapılmazdı; yeri ve anlamı yoktu çünkü, hala da yok. Bu konuları akademisyen ve bilim insanı kimliği tartışma götürmeyecek nitelikli tarihçilere bırakıp, gündelik hayatımızda giderek artan kamplaşmaların bir aracı haline getirmemekte fayda var.

Avrasya Tüneli dünya ölçeğinde bir proje gerçekten; bu projenin planlanmasından gerçekleştirilmesine tüm aşamalarında emeği geçen bütün kurum ve kişilerin emeklerine, özverilerine sağlık. Dileriz amaçlandığı ölçüde çözüm olabilir İstanbul’un devasa ulaşım problemine.

 

 

 

Görsel: http://i.internethaber.com/files/2016/12/6/1736527/1736527_h.jpg?v=1481001055O6nFg4Dsat

Son Yazılar

Siyaset bilimi, ekonomi ve edebiyat (Alman Filolojisi) okudu; medya ve iletişim alanında master yaptı. 20 yılı aşkın bir süredir özel sektörde iletişim alanında çalışıyor.