Memur ve esnaf cumhuriyetleri kavgasının ortasında; Ölmeye Yatmak

Mustafa Kemal’in vefat yılı olan 1938’de, Ankara’ya 200 km uzaklıkta bir ilçede ilkokulu bitiren bir öğrenci kuşağının, Cumhuriyetin inişli çıkışlı, zaman zaman karanlıklara boğulan aydınlanma yolundaki yaşam mücadelelerini anlatan bir dönem romanı “Ölmeye Yatmak”.

Adalet Ağaoğlu tarafından 1968-1971 yılları arasında yazılmış ve 1973’de baskısı yapılmış olan bu roman, yakın zamanlarda okuduğum dönem romanları arasında, anlattığı dönemi en gerçekçi anlatan eserlerden birisi. Yine yakın bir zamanda okuduğum ve yine 1973 yılında baskısı yapılmış olan Vedat Türkali’nin “Bir Gün Tek Başına” romanına göre, yaşadığı toplumu daha geniş bir pencereden anlatan roman.

olmeye-yatmak
Dündar öğretmenin, Cumhuriyetin ilk yıllarında edindiği “irfan ordusu” yetiştirme görevinin eserleri olan öğrenciler, bir toplumun en renkli çeşitliliği içinde, düzenden ya da düzen muhalifliğinden nemalanan ya da her halükarda her düzen tarafından ezilen yaşam döngüsünün içinde karşımıza çıkıyorlar.

Baş karakter olarak karşımıza çıkan Aysel, kendisini çevreleyen tüm muhafazakar kalıplara karşın, okumaya olan istekliliği ile, önündeki engelleri tek tek aşmaya çalışırken, hem önündeki engelleri hem de hedeflerini sorgulayan bir gerçekçilikle romana ağırlığını koruyor. Kendisini çevreleyen muhafazakarlığı, bir erkek olarak değil kadın olarak direnmenin güçlüğünü yaşamının her aşamasında bizlere sergiliyor.

Ancak romanda beni en çok etkileyen ve zorlayan karakter, Dündar öğretmenin zoru ile köyünde anasının dizi dibinden alınıp Ankara’ya okumaya gönderilen ve hayatı bir türlü düzene girmeyen Ali oldu. Aysel’in bile yaşamının bir döneminden sonra düzenin nimetlerinden faydalanmaya başladığı bir süreçte, Ali hayatta hak ettiğini alamayan bir karakter olarak yürek dağlayıcı bir rol sergiliyor.

Cumhuriyet’in 93. yıl dönümüne denk gelen bugünlerde okuduğum bu kitap, cumhuriyetin ilk dönemlerinde, özellikle 2. dünya savaşı dönemlerinde geçirdiği aşamaların hiç de kolay, hem de coşkularımıza vesile olacak düzeyde geçmediğini bizlere hatırlatan dönem eseri olmuş. Toplumda dönüşümü hedefleyen bir aydınlanma girişiminin taklitçilik ve simgesellik düzeyini aşmakta zorlanması ile toplumun tutuculuğunu direnç noktası yapan diğer bir akımın çekişmesi, gerek arka planda gerekse de alt karakterlerde açık bir şekilde görülüyor.

Yukarıdan dayatılan batılı ve uygar bir toplum olma çabası ile yüzyıllar boyunca, gelenek, töre ve dinsel kurallarla oluşan toplumsal kabuğun direnmesinin en gergin sürecini kapsayan bir tarih dilimini anlatıyor roman. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin de bu gerginliğin tarihi olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Sarkaçlı duvar saatinin sarkacı gibi, bir o yana bir diğer yana uzanarak salınan bir zaman akışının içindeyiz sanki bu ülkede. Askeri bir rejim zorlamalı bir değişimcilikle, toplumsal bir dirençten gücünü alan tutuculuğun kapışması ülkenin tüm enerjisini emiyor.

olmeye-yatmak4

Adalet Ağaoğlu, objektif bir gözle, cumhuriyet aydınlanmasının şekilci ve taklitçi yönünü ince noktalardan yakalayıp gözlerimizin önüne sererken, bu gelişmeye direnen tutuculuğun çıkmazlarını da yakalıyor. Ağaoğlu, 1940’lar Türkiye’sini simgelerken, memur rejimi ile esnaf/tüccar rejiminin kapışmasını anlatıyor bir yanı ile. Romanda, cumhuriyet rejiminin, karne sistemini delmek isteyen, ithal mallara aşırı fiyat yükleyen esnaf ve tüccarların üzerine kurduğu baskı anlatılırken, karne sisteminde memurların nasıl kollandığı görülüyor. Devletten kaçırılan mal satan ya da yüksek fiyattan mal satan esnaf, muhtekir (vurguncu) olarak ilan edilip, toplumdan dışlanmaya çalışılıyor. Bu sistemi sürdürmek, 2. Dünya savaşının yaşandığı 1940-45 yılları arasında mümkün olurken, savaşın ardından yaşanan süreçte CHP bu düzeni sürdürmekte zorlanıyor ve memur rejimi, yoksul, köylü ve esnaf çoğunluğa yenik düşüyor.

Gizli bir aşk hikayesini de içeren bu toplumsal dönüşüm sürecinin eseri olan “Ölmeye Yatmak”, soru işaretlerini arttıran bir öğrenme sürecine eşlik ediyor.

 

Görsel 1; http://www.leblebitozu.com/wp-content/uploads/2016/10/adalet-agaoglu-min.jpg

Görsel 2; http://i.dr.com.tr/cache/600×600-0/originals/0000000601212-1.jpg

Görsel 3; http://media.dunyabulteni.net/250×190/2011/02/26/ulus-resim.jpg

 

Son Yazılar

Şehir Plancısı, Gaziantep, evli, iki çocuk, demokrat, aykırı, söz, yazı, anlamak ve anlatmak...