Çorabımı bulamıyorum
nerede yine?
kirli, paslı pantolonum
ve iki kıtayı birbirine bağlayan
kravatım
neredeler?
karım yarı çıplak vücudu
ile sırtını bana yaslarken
içimdeki nefes darlığı
yatağın her tarafına yayılmış
saçları
uykulu gözleri Çin seddi
gibi çok uzaktılar bana
gökyüzü kavuşamadıklarından
nasibini almış
burnuma sobanın üzerinde
yavaşça patlayan kestane kokusu
uğruyor
nerede karımın asilliği?
kaç yıl oldu kaybedeli?
omuzlarının hizasındaki
saçlarım neredeler?
anlatamıyorum karıma
ellerimin güzelliğini
anlatamıyorum yurdumun
güzel insanlarını
göz var
izan var diyor
ülkeden bahsetmek istemiyorum
bilmiyor musun?
yapma
her yer mayın tarlası gibi
ortasında dolaşan bizler
bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz
bilmiyor musun gündemi?
leşlerin parçaları toprağımızı
kirletiyor
ölenlerin bedenleri kelebek
gibi kokuyor
etrafa saçılmış
şarapneller
bu ülkeden gitmek
için pasaportumuz oldu
ama gitmeyeceğiz
bu kaosun sonunu benim kadar
siz de merak ediyorsunuz
buradayım!
buradayız!
terliklerim nerede?
kimin bu ayaklar?
Tanrım! karım beni
mutlu etmek için
hiçbir şey yapmıyor
ama ne yalan söyleyeyim
şu an bana yasladığı sırtı hakkında
bir destan yazabilirim
gamzeleri, benleri, omuriliği
Tanrım kimin bu vücut?
Ciğerlerimi püskürten
canımı yakan
bu dolunay
gelme üzerime
başımı ağrıtıyorsun
resim kaynak:https://resimbiterken.files.wordpress.com/2014/03/girl-before-a-mirror.jpg