Onlar Arakanlı Müslümanlar… Hatta onlar Osmanlı’nın torunları… Osmanlının zor zamanlarında yanında duran, yardım eden Müslümanlar. Körlüğü her geçen gün daha da büyüyen, dünyanın gözleri önünde, bir Budist rahip ve o rahibin kurduğu terör örgütünün zulmü altında eziliyorlar.
Gözün göremeyeceği kadar uzak bir ülkede yaşıyor Arakanlılar. Hindistan ve Çin arasında kalan minik bir ülke. Burma, Myanmar ya da Arakan… Hangi ismiyle hitap edilirse edilsin, bu bölgede yaşayan Müslüman halkı. Her dönem, çeşitli gruplar tarafından işkencelere, katliamlara, soykırım çabalarına maruz kalmış bir halk. Ülkenin yüzde 98’i Budist. Kalan kısmı Müslüman. Yani o minik ülkede sadece bir milyon Müslüman var. Zaten sorun da burada. Budistler, Müslümanları sevmiyor, istemiyor. Onları tehdit olarak görüyor. Ve Arakan halkı, sadece Allah birdir. Ve Hz. Muhammed (sav) onun kulu ve elçisidir diye söyleyip, buna şehadet ettiği için eziliyor, katlediliyor. O kadar uzaklar ki dünyaya onlar ve o kadar uzak ki dünya onlara. Kimse duymuyor çığlıklarını. Kimse hissetmiyor ve sorgulamıyor. 21. Yüzyıl da yani bu çağda işlenen onca insanlık suçlarını.
İşte! Bu yüzden bir halk bugün hatta bu saatte, bu an ölüyor, öldürülüyor. Müslümanlara kimlik dahi verilmiyor. Zalim ve katil Burma yönetimi nefeslerini bile kontrol ediyor.
Arakanlılar, asrı saadetten bu yana ülkeye ayak basan ilk Müslümanlar. O topraklar, o sahabeler sayesinde İslam ile tanıştı. Sonra Birinci Dünya Savaşı yıllarında İngiliz’e esir düşen, Osmanlı neferleri o ülkede esir tutuldu. Onlarla beraber İslam daha da büyüdü. Daha da geniş kitlelere yayıldı. Ancak Budizm eskiydi. Budistler Müslümanları hiç sevmedi. Yani zulüm en baştan beri vardi. Sürekli katliamlar devam etti. Budist rahiplerin kurduğu dev ordu, Müslümanların üzerine yürüdü. Binlerce Müslüman katledildi. Katledilmeyenlerse ülkeden sürüldü. Orada olup bitenlere Türkiye dışında tek bir ülkeden ses çıkmadı, çıkmıyor. Avrupa kör ve sağır. İnsan Hakları ihlalinden bahseden Batılılar, buraya çıtlarını çıkarmıyorlar. Neden? Çünkü onlar Müslüman!
Arakanlı Müslümanlar hissediyor, ölümün soğuk nefesini. Şu an bile orada ya ölüyor, ya vahşice işkencelerden geçiyor, ya da evlerinden sürülüyorlar. Ellerinde ise sadece iki güç var; biri sımsıkı sarıldıkları Allah’ın gücü, diğeri ise hicret…