Hayat bir filmse öyküler fotoğraflardır diye düşündüm hep. Anılarımızda kalan bir kaç kare… Hayatın o büyük akışı içerisinde kaybolmasına, önemsenmemesine ve dikkat edilmemesine gönlünüzün el vermediği anları bir kare fotoğrafla bir hatıra, bir anı olarak saklamak istersiniz. İşte yazdığım öyküler de bende böyle birikti. Bazen heyecanımı, bazen öfkemi, bazen mutluluğumu, bazen hüznümü, bazen neşemi bazen de gözyaşlarımın objektifinden yansıdılar kağıda. Şöyle bir geriye dönüp baktığımda her bir öykü başka bir halime şahit olmuş, her bir öykü hayatımın bir basamağında durmuş, bana bakıyor. Roman yazarken insan daha çok uzaklaşabiliyor kendisinden ama öykü yazarken o mesafeyi korumak mümkün olmuyor. Bu yüzden öykülerim daha benden ve daha özel benim için. Öykülerimi kitaplaştırma fikri aklıma gelince biraz tedirgin oldum bu sebeple. Yine de insanız şahit olmak için ve şahit olduğumuzu göstermek için varız. Neredeyse yirmi yılıma şahit olan onlarca öykümün arasında bir seçki yaparak değerli okuyucularla buluşturmak istedim.
İlk öykü kitabım olması dolayısıyla benim için özel bir kitap oldu. Kendimi daha çok romancı olarak görüyorum ama şiir ve öykü daha fıtrattan sanırım. Ansızın bir istek ve ilham olarak beliriveriyorlar zihninizde ve ruhunuzda. Öykü yaratım sürecim içsel bir ihtiyaç gibi belirdi hep. Son zamanlarda öykünün yıldızı daha çok parlıyor ve edebi piyasa birçok eli kalem tutan kişiyi öykü yazmaya zorluyor. Ben de süreç böyle olmadığı için kitabımı daha samimi buluyorum birçoklarına göre. Umarım okuduğunuzda o samimiyeti hissedersiniz, daha doğrusu size hissettirebilirim.
İçerisindeki öykü sayısını dikkate alırsak çoğu öykü kitabından farklı bir öykü kitabı olduğunu kabul etmeliyim kitabımın. Belli bir standardı olmamasına rağmen normalde olandan daha fazla öykü var içinde. Şuanıma kadar biriken ve yayınlamaya değer gördüğüm öykülerim bir arada olsun istedim. Bundan sonra biriktireceğim öyküler de eğer varlık çığlığı atmaya başlarlarsa onlar da bir bütün olarak yayınlanacak. Çünkü öykülerim pazılın parçaları gibi… Ancak bir araya geldiklerinde beni anlatabiliyorlar. Tabi geçmiş öykülerimin hepsini bir arada yayınlama isteğimin tek sebebi bu değil. Kendimi artık daha farklı bir ben olarak görmemin de bunda etkisi var. Yaş kırka dayandı. O öyküleri yazan genç yok artık. Başka ben olan şimdiki ben de önceki benin öykülerini okurken başka birisinin öyküsünü okuyor gibi heyecan ve merak duyuyorum. Öyküler geniş bir zaman yelpazesinde yazıldığı için üslupları, tarzları ve edebilikleri farklılık gösteriyor. Böylece beni daha iyi tanımlıyor.
Bunu hep söylerim, ben de şiir yazma isteğini Orhan Veli, öykü yazma isteğini Sait Faik, Roman yazma isteğini ise Dostoyevski uyandırdı. Onlara ulaşmak mümkün değil tabi ama o lezzeti tatmama vesile olan nice ilham kaynağı yazarlara adıyorum kitabımı. Plüton Yayınlarına bağlı Kharon Yayınevi tarafından basılan kitabımı kitapyurdu.com ve shopier.com internet sitelerinden temin edebilirsiniz.
https://www.kitapyurdu.com/kitap/gunes-uykusu/608282.html&filter_name=Müslüm+karakuş