Hayat böyle bir şey

Bir gecenin şafağında gibiyim.

Karanlıklar sarmış her tarafımı.

Zifte batmış bir karabatak gibi çırpınıyorum.

Ama biliyorum şafağındayım bu irin kokan gecenin.

Biliyorum güneş bir hançer gibi kesecek gecenin boynunu.

Biliyorum her şey güzel olacak.

Ama bundan bile korkuyorum biliyor musun?

Güzel günler bile ürkütüyor beni artık.

Çünkü herşey yolundayken,

her şey güzelken mutlu olamamaktan korkuyorum.

O kadar alıştım ki mutsuzluğa, içimdeki pası, isi sökememekten korkuyorum.

Hep umutlarımla, hep hayallerimle yaşamaya çalışıyorum.

Bir onlara tutunuyorum, bir onlarla varolduğumu hissediyorum.

Peki onlara ulaştığımda umduğum sevinci yaşayamazsam,

içimdeki bu yakıcı Mariana Çukuru hala varlığını sürdürmeye devam ederse?

İnsan mutluluktan da korkarmış gördüğün gibi?

Bu gece elbet bitecek, sonsuza kadar sürmez hiçbir şey?

Aslında herşey bir şeye dönüşür; bunun adıdır sonsuzluk.

Biraz zaman lazım sadece, biraz sabır.

Zaman, sabır demektir.

Fakat gel gör ki, insan ruhu kaldıramıyor beklemeyi,

bir kuş gibi uçmak havalanmak istiyor hemen.

Ama bitecek biliyorum.

Bitmeli, yoksa diye tehditler savuracak gücüm yok.

Yoksa, ben de biterim de demiyorum.

Öyle kolay değil beni bitirmek.

Ben ne geceler atlattım.

Ne zifiri karanlıklar gördüm.

Her birinden biraz daha kaybederek gölgemi, öyle çıktım.

Öyle kolay değil.

Ama eksiliyorum be kuzum, yaralanıyorum, acıyorum.

Bir sigara dumanı gibi savruluyorum.

Hani mutlu olmak da istemiyorum inan.

Mutluluğa soğudum iyice.

Mutluluğa hasretliğim yok.

Hüzünlerimi de seviyorum, dertlerimi de.

Aramızda kalsın ama acımayı da…

Korkma, mazoşist değilim.

Artık o kadar benden oldular, o kadar tavırlarıma, sözlerime, duruşlarıma işlediler ki.

Onlarsız ben olamam biliyorum.

Pişmanlıklarımı bile sevmeye başladım.

Bu yüzden daha güçlüyüm, daha dirençliyim.

İyi yönlerini herkes sever fakat kötü yönlerini görünce korkar, siner, zayıflar.

İş ki zayıf yönlerini sevmesidir insanın. kendisini bir anne gibi kabullenmesidir.

Quasimodo da olsanız anneniz sizi sever ve bağrına basar.

Hep bir yanını eksik bırakmalı, ilerlemek ve gelişmek isteyen insan.

Hep bir derdi olmalı ki, kendi ruhuna daha çok yakınlaşmalı.

Hiç derdi olmayan insan kadar bedbahtı var mıdır?

Her şeyi tam olan aslında bitmiş ve anlamını yitirmiş olandır.

Bu yüzden bitecek bu gece.

Bitsin ki, yeni geceler gelebilsin.

Hayat böyle bir şey sanırım.

Son Yazılar

Yazmak, çizmek peşinde, yanmayı pişmeye tercih eden biri...