Dünya şampiyonası günlükleri-3

Filenin Sultanları ilk turda 3 galibiyet ve 2 mağlubiyet elde ederek grubunu 9 puanla 3. sırada tamamladı. Böylece ikinci tura yükselen Milli Takım artık F Grubu’nda son 6 takım arasına kalmak için mücadele edecek. Öncelikle tamamlanan ilk turdan bahsedip ardından da yeni rakiplere geçeceğim.

Oynadığımız ilk 5 maçın tamamında tahmin edilebilecek sonuçlar aldık. Yani olumlu ya da olumsuz bir sürprizle karşılaşmadık. Küba’ya verilen bir set dışında her şey aşağı yukarı olması gerektiği gibiydi. Direnci yüksek olmayan bir takımız ve pas organizasyonlarımız bir parça aksıyor. Dolayısıyla bizden daha üst seviyede olan takımlara karşı şansımız oldukça azalıyor. Buna karşın takım düzenimiz kötü olmadığı için bizden güçsüz olmayan takımlara da hiç fırsat vermedik.

İkinci turda bizim grubumuzdan gelen takımların yanında C Grubu’nu ilk 4 sırada tamamlayan Amerika, Rusya, Tayland ve Azerbaycan ile eşleştik. Ancak bu grupta bir önceki turda oynadığımız için İtalya, Çin ve Bulgaristan ile karşılaşmayacağız. Bu 8 takımlı gruptan taşınan puanlar sonucunda 6. sırada bulunuyoruz. Karşımızdaki ekiplere baktığımda Azerbaycan dışındaki tüm takımların bizden daha fazla puan toplamış olduğunu görüyorum. Sonuç olarak artık işimizin bir parça daha zor olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bir üst aşamaya geçebilmek için ilk üç içerisinde yer almak gerekecek. Şu an üçüncü sıradaki takımdan 3 puan gerideyiz. Bu da demektir ki bir önceki turda bizden daha iyi olan o takımdan 4 puan daha fazla toplamamız gerekir ve bunu sadece 4 maçta başarabilmeliyiz. Vaziyet böyle; gerekli çıkarımı sizler yaparsınız diye düşünüyorum.

 İlk maçımız Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece 04.40’da Rusya ile. Aslında bu maç tam da kaderimizin belirleneceği bir maç olabilir. Çünkü Ruslar üçüncü Çin ile aynı puanda ve dördüncü sırada bulunuyor. İlk grupta yalnızca Amerika’ya kaybettiler. Şayet bu maçı kazanabilirsek bizim için bir umut ışığı doğacak. Umarım böyle bir galibiyet alıp yolumuza emin adımlarla yürüyebiliriz. Bununla birlikte kötü ihtimale karşı da çok karamsar olmamak lazım. Şu noktada konuşmak için erken belki ama kısaca şöyle ifade edeyim: Dünya sıralamasında 12. basamakta olduğumuzu göz önünde bulundurursak bu turnuvayı biraz daha iyi bir dereceyle tamamlarsak bu bir başarısızlık sayılmaz ki bu sonuca yeni kurulan bir takım olduğumuz gerçeğini de unutmadan bakmalıyız.

Rusya maçında organizasyon boyunca en önemli kozumuz olan servis düzenimizi devam ettirmemiz gerekecek. Hem hata oranı olabildiğince düşük hem de rakibin hücumda oyun kurma kabiliyetini kısıtlayacak kalitede servisler atmalıyız. Yine bununla birlikte blok ve savunmada ne kadar başarılı olabilirsek oyun içi direncimiz de o oranda artacaktır. Rusya’ya karşı motivasyon kaybı yaşayıp oyundan düşmememiz kritik önemde. Sonrası oyuncuların anlık performanslarına kalmış durumda. İzlemesi son derece zor bir vakitte olan bu maçı Pazar sabahı işi olmayanların yarı uyur yarı uyanık vaziyette de olsa takip etmesini öneririm. Biz Rusya’ya sürprizler yapmayı severiz. Yine öyle bir maç olmasını diliyorum. Bir sonraki günlükte görüşmek üzere, mutlu hafta sonları.

Son Yazılar

Voleybol ağırlıklı güncel spor yazıları yazıyor. Marmara Üniversitesi'nde Spor Yönetim Bilimleri Yüksek Lisans eğitimi alıyor. Çeşitli spor kanallarında voleybol maçları anlatıyor.