Yazmasam deli olacaktım

 

Yahu sen!

 

Yahu sen, bir iki lira daha cebimde kalsın diye pazara akşam giden insansın

Sen yıllardır atanamayan öğretmen, iş bulamayan işçisin.

Yahu sen yüz milyar ev kredisi çekip yüz elli milyar geri ödeyen insansın

Oğlum her an ölebilir diye uyuyamayan annelersin.

 

Yahu senin araban yok, köprü olmuş, yol olmuş neyine

Sen sigaraya, benzine zam yapılınca kara kara düşünen adamsın

Yahu sen hastaneye gidip saatlerce sıra bekleyen insansın

Sen mutlu değilsin, ülke dört dörtlük olmuş boş versene sen.

 

Sen haksızlığa uğradığında, hakkımı arasam bulamam diye düşünüp mahkeme yollarına düşmeyen insansın.

Yahu sen dava açacağım diye düşünürken dosya masrafları yüzünden dava açamayan adamsın

Sen torpil gerçeğini bilen ama hak ve adalet bekleyen insansın.

Allah’ını seversen sen durumunun farkında mısın?

 

Sen Norveç’in nerede olduğunu,

İnsani Gelişim İndeksi’ni,

Gini Katsayısı’nın ne olduğunu biliyor musun?

Bilmiyorsan da dert etme, bilmiyorum dersin bir şey olmaz.

Kandırıldım dersin. Ama de yani…

 

Hani ülkeyi emanet ediyoruz ya, bir daha düşün istersen,

Benim için değil, seni de geçtim artık, çocuğun için yap şunu.

Git en nefret ettiğin kişiler kimlerse ondan başla. Önce onu oku, onu dinle

Sadece düşün

 

Darbenin özeti

Halı sahaya on dört arkadaş maç oynamaya gidiyormuş. Sahaya giderken bakkalın yanından geçince, bakkal amcaları haber vermiş ‘’gençler sahanın orada sizi birkaç kişi bekliyor. Sizi dövecekler’’ demiş.  On dört arkadaş ‘’biz onlardan güçlüyüz, dövebiliyorlarsa dövsünler. Hem biz de kızlara hava atarız böylece’’ demişler. Sahaya varmışlar ve kavga çıkmış. O birkaç kişiyi bir güzel dövmüşler. Sahanın sahibi de, kişileri dövdükleri için maç parası almamış onlardan. Saha onlara kalmış.

Saygı duyun!

Haberlerin takibi için bütüncül bakmak çok önemlidir. Sürekli sizin düşündüğünüz gibi ve hoşunuza giden haberler yapan bilgi kanallarını takip etmeyi bırakın. Size bir şey katmaz. Olayları anlamak istiyorsanız ezilenlerin medyasına bakın. Gerçek gündem oralardadır. Egemenlerin haberlerini, siz istemeseniz de duyacaksınız.

 

Rusya’nın gözünden göreyim diye Sputnik’i, Dünya’nın gözünden BBC’yi,  Ortadoğu gözüyle Aljazeera’yı, Türkiye solu gözünden İMC’yi takip ediyorsan çok güzel. Toplumun nabzı açısından Twitter’ı, yayımlanan KHK’lerin asıl metinlerini, tüm partilerin liderlerini ve parti açıklamalarını, gazeteleri veya gazete manşetlerini okuyorsan helal olsun.  Ayrım yapmadan her kesimin düşüncesini temsil etsin diye seçtiğin köşe yazarlarını okuyorsan, sen devletlerin hoşuna gitmeyen bir bireysin ve sana helal olsun. Önemli olan bakış açınız. Yok ama Havuz Medya’yı okuyor ‘’vay dış mihraklar’’ diyorsanız, vay halimize, vay halimize.

Siyaset

Siyaset bir üretim biçimi değildir. Hiçbir şey üretilmez. Var olanın yerine bir şey koymadan tüketilip mahvedilir. O yüzden Dünya’da siyaset kadar boş bir uğraş olduğunu düşünmüyorum. Amma velâkin siyasetten kaçmaya çalışmamıza rağmen kaçamıyoruz. Gelip boğazımıza yapışıyor. Bu, sigara içmenin hiç bir yararı olmadığını, aksine zararı olduğunu bilip yine de içmek gibi bir şey. Ben de bir sigara yaktım bu gün. Hissettiklerimi Sait Faik Abasıyanık çok güzel ifade etmiş aslında.

 

“Söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kâğıt kalem aldım, oturdum. Ada’nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm.

Yazmasam deli olacaktım.

 

Fotoğraf: onedio.com

Son Yazılar

Ümit Burgu Yazar:

Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümünden 2015 yılında mezun oldu. Aynı yıl 9 Eylül Üniversitesinde Pedagojik Formasyon eğitimini aldı. Şu anda Coğrafya Öğretmeni olarak çalışmakta.